Tüm okul Silver ile ayrıldığınızı konuşuyor. | Open Subtitles | الشائعة في المدرسة تقول بأنك إنفصلت عن سيلفر |
Kulaklarını açık tut, ve Silver ile arkadaş kal. | Open Subtitles | انتبه لما تسمعه واحظ بصداقة سيلفر |
Benim çok sevdiğim Personel Şefi Wesley Silver ile. | Open Subtitles | مع المدهش رئيس الموظفين ويسلي سيلفر |
Buraya gelmeye çalışırken Silver ile adamlarını keklik gibi avla. | Open Subtitles | (انصب كميناً لتستطيع التغلب على (سيلفر ورجاله عندما يحاولون المرور |
Lawrence Silver ile berabermiş. | Open Subtitles | كانت مع لورنس سيلفر |
Silver ile Adrianna'yı unutabilmemiz için ne yapmamız gerektiğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلم ماعلينا فعله لنتجاوز علاقتنا بـ(سيلفر) و(أدريانا), أليس كذلك؟ |
Ben Ade ile konuşmalıyım, ama sen de Silver ile konuşmalısın. | Open Subtitles | إذا أنا يجب أن أتحدث مع (إيد)، ولكن أنت لا يجب أن تتحدث مع (سيلفر). |
Buraya gelmeye çalışırken Silver ile adamlarını keklik gibi avla. | Open Subtitles | أنصب كميناً للقضاء على سيلفر) ورجاله) عندما يحاولون المرور |
Silver ile sen geliyorsunuz, tamam mı? | Open Subtitles | أنت و(سيلفر) ستأتون, أليس كذلك؟ |
Ne anlatayım? Silver ile aranızda ne var? | Open Subtitles | حسن, ما الذي يحصل معك و(سيلفر)؟ |
Onu Marion Silver ile karıştırmışım. Marisa Silva. | Open Subtitles | خلطتُ بينها وبين (ماريون سيلفر) |
Fakat yeni çocuk Silver ile orada, tamam? | Open Subtitles | ولكن هناك (سيلفر) مع شاب جديد، حسنا؟ |
Az önce Silver ile bunu konuşuyorduk. | Open Subtitles | هذا ماكانت (سيلفر) تحدثني عنه للتو. |
Navid'e, Silver ile ilgili bir şey söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرت (نافيد) بشأن (سيلفر)؟ |
Bay Silver ile yalnız olarak konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث مع سيد (سيلفر) على إنفراد. |
Lawrence Silver ile berabermiş. | Open Subtitles | كانت مع (لورينس سيلفر)ِ |
Silver ile ben ayrıldık. Ne? | Open Subtitles | -حسن, لقد أنفصلت عن (سيلفر ). |