Diğer ikisini Simon'un attığını nasıl kanıtlayacaksınız? | Open Subtitles | لنفترض أن هذا صحيح سيد بوارو لماذا هو دليل على أن سايمون أطلقت اثنين آخرين؟ |
Walter ve Steven, Simon'un arkadaşlarına çok güvendiğini söyledi ve... heyeti avucunun içinde tuttuğunu ve Simon'un parasını bizim yönetmemizin Vakıf adına daha iyi olacağını söyledi. | Open Subtitles | والتر وستيفن قالا ذلك كان سايمون يثق بأصدقائه أكثر من اللازم وأنه يتحكم تماماً بمجلس الأمناء وأنه من صالح المؤسسة |
Bambi, Bay Simon'un gece nöbetçi hemşirelerden birini ağlattığını biliyor muydun? | Open Subtitles | بامبي، السّيد سايمون عَملَ واحد من بكاءِ الممرضاتِ الليليِ؟ |
Sentetiginiz Simon'un kiralik süresinin doldugunu haber vermek için ariyorum. | Open Subtitles | اتصل بك لأخبرك أنه آلتك سيمون وصل بتهاية فترته للإيجار |
Aslında yaktığımız sadece Aziz Simon'un Anıları. | Open Subtitles | فى واقع الأمر , حرقنا للتو مذكرات سان سيمون |
Simon'un bürosuna kolayca girebilen biriyle. | Open Subtitles | الذين كان الكثير من الوصول إلى المناصب سمعان. |
Simon'un elinde bulundurduğu mikroçip parçalarıyla Lourdes'i parazit yayan bir radyo istasyonuna çevirebilirler. | Open Subtitles | مع تلك الرقاقة (التي أخذها (سايمن (يمكن أن يحولوا (لورديس إلى محطة تشويش خلوي |
Öğleden sonra MM konferansında Bay Simon'un durumunu anlatmanı istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدونَك أَنْ تُقدّمَ السّيدَ سايمون في إم وإم مؤتمر. |
Dr. Dorian, Aaron Simon'un dosyasını inceledik. | Open Subtitles | الدّكتورة دوريان، فَحصنَا ملف هارون سايمون. |
Bakalım Simon'un çantasında sakladığı numaraları var mı? | Open Subtitles | لنرى إن كان سايمون يحمل أي خدع في حقيبته |
Simon'un düğünü için elbiseye ihtiyacım var. | Open Subtitles | زفاف سايمون أحتاج لشراء اللباس |
Simon'un evinde geçen sene yapılan baskında bulunan mermi kovanlarıyla uyduğunu buldu. | Open Subtitles | في McMansion سايمون على ذلك الهجومِ السَنَة الماضية. |
-"Simon'un kendisini ne kadar akıllı sandığı" - "Gerçekte ne kadar akıllı olduğu" | Open Subtitles | -كم يظن سايمون نفسة ذكيا ؟ - بالعكس كم هذا ذكيا حقا . |
Yani diyorum ki sen Simon'un olabileceğinden uzak ara müthişsin. | Open Subtitles | أنا أقول أنتي أروع بكثير من (سايمون) وستبقين هكذا دائماً |
Simon'un ellerinin ve dudaklarının değişmiş olabileceği her şeyi. | Open Subtitles | أي شيء الشفاه سيمون أو اليدين قد لقد لمست. |
Ama şu kesin ki Simon'un dediğini dinlemeyeceğim. O çok kötü biri. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد لا احب الإستماع إلى ما يقوله سيمون هو لا يعني ما يقوله |
Simon'un çocukluğundan biriyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني سبق ان اجتمع كل من سيمون طفولة. |
Ama Simon'un eğitimine bakarsak tek ihtiyacı, sporlamak ve işi büyütmek için bir laboratuvar. | Open Subtitles | ولكن اعتمادا على خلفية السد سيمون فإن كل ما يحتاجه هو بوغ ومختبر ليبدأ زرع الجمرة الخبيثة الخاص |
İyi yanı, Charlie Simon'un cebi soyulduğu gece kesenin neden üzerinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ومن جهة أخرى نحن نعلم لماذا شارلي سيمون كان لديه ذلك الكيس ليلة نشل منه |
İlk tanıştığımızda Simon'un öldüğünü söylediğimde çıkardığın ses hâlâ aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | عندما التقينا للمرة الأولى عندما قلت لكم ان سيمون كان ميتا هذا الصوت أجريتها |
Yafa'ya adam yolla ve deniz kıyısında yaşayan derici Simon'un yanında kalan Peter adındaki adamı bul. | Open Subtitles | إرسال الرجال إلى يافا والعثور على رجل يقال له بطرس، الذي يقيم مع سمعان تانر، بالقرب من البحر. |
Simon'un bürosu burası. | Open Subtitles | هذا هو مكتب سمعان. |
Simon'un burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تخبرني أنّ سايمن هنا |