Akciğerleri simsiyah olmuş günde iki paket sigara içmesi yüzünden olmalı. | Open Subtitles | رئتيه كانتا سوداء ما أظن من عادة علبتين بمعدل كل يوم |
Elleri motor yağından her zaman simsiyah olurdu. | Open Subtitles | كانت ذراعيه سوداء دائماً من زيوت التشحيم |
Umurunda değil ama ne zaman müzik simgesine tıklasam, ekran simsiyah oluyor. | Open Subtitles | لكن كل مرة أضغط على زر الموسيقى, الشاشة تصبح سوداء. |
Sabah 2:30'da simsiyah giyinmiş olarak orada buluşuruz. | Open Subtitles | نتقابل هناك الساعة 30 : 2 صباحاً و نحن فى ملابس سوداء |
Hani şu karga gibi simsiyah saçlı olana? | Open Subtitles | تلك ذات الشعرِ كالحِ السواد الذي يجعلها تشبه الغراب؟ |
"Büyük bir deprem oldu... Güneş simsiyah... Ay kan kırmızısına döndü...gökyüzündeki yıldızlar dünyaya düştü... | Open Subtitles | وإذا زلزلة عظيمة حدثت والشمس صارت سوداء والقمر صار كالدم ونجوم السماء سقطت إلى الأرض الرؤية 6: |
Scotty'e bir süs balığı aldık aynı şehirden kaçırdığım zenciler gibi simsiyah. | Open Subtitles | ابتعنا لسكوتي سمكة ذهبية وانها سوداء مثل هولاء الجيران الذين قابلتهم فى المدينة |
Bunun bacakları simsiyah, yeleleri kırpılmış, kulağındaki iz de silinmiş. | Open Subtitles | إحدى رجليه سوداء وصولا الى عنقه المكسور و أذنه بها علامة شق |
Böyle simsiyah saçlı bir fıstıkla gezen... 1,85'lik bir Amerikalı'nın izini sürmek zor olmadı. | Open Subtitles | ليس من الصعب تتبع أمريكي طوله 6 أقدام يسافر مع جميلة سوداء الشعر مثل هذه |
Hruşevskogo Sokağı'ndan simsiyah dumanların yükseldiğini görünce ve İnstitutska Sokağı'nda lastik yakıldığını anlayınca oraya gittik. | Open Subtitles | عندما رأينا سُحُب دخان سوداء ترتفع من شارع روشيفسكي و أدركنا ان الإطارات كانت تُحرق في شارع انستَتوسكا ذهبنا إلى هناك |
simsiyah giyinmişti ve yüzünde maske vardı. | Open Subtitles | كان يرتدي ملابس سوداء .ويرتدي قناع على وجهه |
simsiyah kıyafetleri elinde tuttuğu simsiyah bir şapkası var. | Open Subtitles | أنه يرتدي ملابس سوداء و في بعض الأحيان يُمسك بقبعة سوداء |
Babamın intikamı alınana kadar... rengim simsiyah olacak. | Open Subtitles | حتى أثأر لوالدى ستكون الوانى سوداء جدا |
Dizlerinin haline bak. simsiyah. | Open Subtitles | إنظري إلى حالة ركبتيك إنها سوداء تماما |
Tıpkı bir yangın tüm ormanı, simsiyah ettikten sonra açan kır çiçekleri gibi. | Open Subtitles | ... مثل الزهور البريه التى تتفتح .. بعد النار, بعد أن تصبح الغابه سوداء. |
- Gözü simsiyah kesildi. - simsiyah göz mü? | Open Subtitles | ـ فقط حصل على عين سوداء ـ عين سوداء |
"kan gibi kırmızı dudaklı, kuzgun kanadı gibi simsiyah saçlı ve bu gül kadar dirayetli | Open Subtitles | "حمراء الشفتين كما الدماء، سوداء الشعر كما جناحيّ غداف" |
simsiyah giyinmişsin ve çok kasvetlisin. Cenazeye mi gittin? | Open Subtitles | ... ترتدين ملابس سوداء و حزينة هكذا هل كنتِ فى جنازة أو شئ من هذا القبيل ؟ |
Çok çekici bir kadın, saçları hâlâ simsiyah. | Open Subtitles | لازالت جميلة, ولازال شعرها شديد السواد. |
# Gettoda yaşıyorsun, her yer simsiyah # | Open Subtitles | * العيش بحي الزنوج سترين السواد في أي مكان تذهبين إليه * |
Kafanda simsiyah bir kar maskesi var. | Open Subtitles | ترتدي السواد مع قناع تزلّج على رأسك |