Bira, deniz tarağı ve karidesli ızgara bonfileyi sindirmek için biraz yürümek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ حرق ما تناولته من اللحم والسمك ومشروب الجعّة. كعمليّة الهضم. |
Laab moo'yu sindirmek çok zordu. | Open Subtitles | فإن طبق (لاب مو) صعب الهضم جدًّا. |
-Bunu sindirmek için çok şey var. | Open Subtitles | والكثير الهضم. |
Bu kız gibi diğer bükücüler de güçlerini bizi sindirmek için kullanıyor. | Open Subtitles | المتحكمون مثل هذه الفتاة يستخدمون قِواهم فقط لإضطهادنا |
Bu kız gibi diğer bükücüler de güçlerini bizi sindirmek için kullanıyor. | Open Subtitles | المتحكمون مثل هذه الفتاة يستخدمون قِواهم فقط لإضطهادنا |
Mısırı sindirmek bile daha uzun sürer. | Open Subtitles | ويستغرق الأمر أكثر من ذلك لإستيعاب الحقيقة |
Olanları sindirmek için vakte ihtiyacım vardı o kadar. | Open Subtitles | إحتجت للحظة لإستيعاب الأمر فحسب، هذا كل ما في الأمر. |
Bunu sindirmek için zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج الوقت لإستيعاب هذا |