| Erkek şerit kuyruklu sinekkuşu çok güçlü ve saldırgan bir canlıdır. | Open Subtitles | ذكر الطنان شريطي الذيل هو كائن قوي وعدواني |
| Bu bir paçalı raketkuyruk sinekkuşu ve bunlar da dişiyi baştan çıkarmasını sağlayan bayrakları. | Open Subtitles | هذا هو الطنان ملعقي الذيل الرائع وهاتان شارتاه اللتان يغوي بهما الشريك |
| Pekala, millet, sinekkuşu lotosu zamanı. | Open Subtitles | حسناً جميعاً، لقد حان وقت يانصيب طائر الطنان. |
| Bittiğinde bir çeşit sinekkuşu olduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | بنهاية الأمر ظننت نفسي طائر طنان |
| Bir sinekkuşu diğer türlerle çatışmadan kaçınmak için çok çaba sarf etmiştir. | Open Subtitles | احد الطيور الطنانة ذهب الى طول عالى ليتجنب المنافسه مع الانواع الاخرى. |
| Tüm parklara sinekkuşu besleyicileri yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد ركبتُ مغذيات لطائر الطنان في جميع الحدائق. |
| sinekkuşu gibi. Ben de uçuracağım. | Open Subtitles | ــ أنه مثل طائر الطنان ، أريد أن أتحكم به ــ لا |
| Dişi yakut boğazlı sinekkuşu basit ve sade görünüşlü bir dişidir. | Open Subtitles | فإن إنثى الطنان الياقوتي الحنجرة متوسطة الجمال |
| Hızlı küçük sinekkuşu. Çok hızlısın, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً,يا طائر الطنان السريع انتَ سريع جداً,أليس كذلك |
| Bana verdiğin sinekkuşu olan. | Open Subtitles | تلك ذات الشكل الطائر الطنان الذي اعطيتني إياه |
| Bir sinekkuşu dün için pişmanlık veya yarın için endişe duymaz. | Open Subtitles | طــائر الطنان لايندمّ على الأمس أو يقلق عن الغــذ |
| Yumurtalama yapan sinekkuşu var orada ve yumurtalardan yakında yavruları çıkacak | Open Subtitles | هناك الطائر الطنان تعشش فوق هناك مع البيض التي هي على وشك أن يفقس. |
| Ancak bu kadar küçük bir sinekkuşu, bir sığınak almayı halledemez. | Open Subtitles | لكن لا يتحمّل هذا الطنان الصغير أن يحتمي |
| Akşam olur ve bu tükenmiş sinekkuşu sonunda durur. | Open Subtitles | يحلّ المساء وبوسع هذا الطنان المجهَد أن يتوقّف أخيرًا |
| Bazen simbiyoz harika adaptasyonlara yol açar - atmaca ağızlı sinekkuşu güvesinin adaptasyonunda çok güzeldir. | TED | ان هذا التكامل قد قاد الى نوع بديع من التكيف مع بعضها البعض الطائر الطنان ذو المنقار المعكوف هذا .. هو احد تلك التكيفات الرائعة |
| Hayır, sinekkuşu kazanmayacaksınız. | Open Subtitles | لا، إنهم لا يفوزون بطائر طنان. |
| British Columbia'da Gibsonların arka bahçesinde bir Xantus'un sinekkuşu tespit edildi. | Open Subtitles | طائر طنان تمت مشاهدته في فناء في (جيبسون ــ برتيش كولومبيا) |
| Hadi ama, devasa bir gay sinekkuşu gibi olursun. | Open Subtitles | هيا , انت ستبدو مثل طائر طنان عملاق شاذ |
| - Sadece sinekkuşu geri geri uçabilir. | Open Subtitles | كلا، فقط الطيور الطنانة يمكنها الطيران للخلف للخلف |
| Parlak, mavi gökyüzüne karşı bir sinekkuşu duruyordu. | Open Subtitles | كان هناك طائر طنّان وخلفه سماء زرقاء ساطعة |
| Okuldaki ilk senemin sonunda, o yılın yazında,... ....birkaç sinekkuşu buldum. Evimin yakınlarındaki bir barakada sıkışmışlardı. | TED | في نهاية سَنَتِي الأولى في المدرسة, في صيف ذلك العام , اكتشفت زوجي طائر الطنّان مُسِكَا في سقيفة بالقرب من منزلي. |
| Yeryüzünde başka hiçbir yerde olmayan bazı sinekkuşu ve papağanlar. | Open Subtitles | وَجدتْ الطيور الطنَّانةَ والببغاواتَ النادرةَ التي لم توجد في أي مكان على الأرضِ. |
| 964 güneydoğuya gidiyorum, tamam. sinekkuşu pilotsuz aracı. | Open Subtitles | "المقاتلة الطنّانة 964 تمضي صوب الجنوب الشرقيّ، حوّل" |