| Düşman, sinirler üzerinde basit ama etkili bir savaş yürütüyordu. | Open Subtitles | العدو أعتمد حرب أعصاب بدائيه لكنها فعاله |
| İnsan saçından ince sinirler mikroskobik dikişlerle bağlanır. | Open Subtitles | أعصاب أصغر من الشعر البشري يربطوها معاً بإستخدام خيوط جراحية مجهرية |
| sinirler zarar görür. Silahını düşürür ve ona haklarını okursun. | Open Subtitles | صوب نحو العصب العضدى فسيسقط المسدس , هل فهمت المغزى |
| Projeye katılmasını ne kadar istese de sinirler kaslarla iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | وعلى الرغم من رغبته الجمة بإلحاقه تلك الأعصاب ليست متصله بالعضلات |
| Beyinde meydana gelen milyarlarca yüksek bağlantılı sinirler gibi, sinir ağının basit bir çalışma birimine "nöron benzeri" düğümü deniyor. | TED | تمامًا كما أن الدماغ يتكون من مليارات الأعصاب المتصلة بقوة فإن الوحدة التشغيلية الأساسية في الشبكة العصبية هي العقدة العصبية |
| Bay Napier anlayışla karşılarsınız ki, yüzünüzdeki sinirler tamamen parçalanmıştı. | Open Subtitles | أنت تتفهم أن الاعصاب قد قطعت تماما سيد نابيير |
| Ayaklarımızın altından direk beyne uzanan sinirler var | Open Subtitles | هناك أعصاب تَذْهبُ مباشرة إلى الدماغِ تحت الأقدام |
| Ağrıyı iletmeyen sinirler yetiştirebilirim ve kendi bacağımda kullanabilirim. | Open Subtitles | فيمكن تنمية أعصاب لا تشعر بالٔالم وزرعها في ساقي |
| Ama kardeşin bir dahi ve bende de çelik gibi sinirler var. | Open Subtitles | لكن أختك عبقرية ولدي أعصاب حديدية |
| Acı, beyine sinirler tarafından iletilir, ve bilgi-zeka dışında sinirlerle iletilen başka şeyler de vardır, mesela görme yetisi, koklama, dokunma ve duyma. | Open Subtitles | الألم هو الألم، والتي تنقلها الأعصاب إلى الدماغ، وهناك أعصاب أخرى الخاصه بالذكاء... ... الأعصاب مثل البصر والشم واللمس والسمع. |
| Dr. Victor, üzgünüm ama bunlar çok değerli sinirler. | Open Subtitles | د. (فيكتور)، آسفة، ولكن هذه أعصاب حيّة وينبغي أن ننقذها |
| Bu size optik sinirin küçüldüğünü anlatıyor, mantıklı çünkü sinirler ölüyor. | TED | وسُيخبرك هذا أن العصب البصري قد تقلص وهذا منقطي، لأن تلك الأعصاب قد ماتت. |
| Logan, omurgadaki sinirler kendi kendine iyileşemezler. | Open Subtitles | لوغان, تلف العصب الشوكي لا يمكن ان يعالج ذاته بذاته |
| Optik sinirler kasın içine çekilmiş ve kenarları temiz. | Open Subtitles | العصب البصري متقلّص بفعل العضلات وحواف القطع نظيفة |
| Yaklaşık üç ay sonrasında, sinirler biraz büyüdü ve seğirme alabildik. | TED | وبعد نحو ثلاثة أشهر ، نمت الأعصاب وحصلنا على انقباضات ضعيفة جداً. |
| Altı ayın ardından sinirler oldukça iyi bir şekilde gelişti, ve kuvvetli kasılmaları görebiliyorduk. | TED | وبعد ستة أشهر ، نمت الأعصاب جيداً ، وكان بإمكاننا رؤية انقباضات قوية. |
| Bu kaslar kasılıp esnediğinde kas tendonları içindeki biyolojik sensörler sinirler aracılığıyla beyne bilgi aktarımı yapar. | TED | عندما تَنثني هذه العضلات وتتمدد، ترسل المجسات البيولوجية داخل الأوتار العضلية معلومات عبر الأعصاب إلى الدماغ. |
| Ciddi şekilde baskıya maruz kalan alanlarda, sinirler ve damarlardaki iletim bloke olabilir sinirlerde iletimin bloke olması uyuşma hissine, kan dolaşımındaki azalma ise bacaklarda şişliğe neden olabilir. | TED | في مناطق هي الأكثر انضغاطًا أعصابكم وشرايينكم وأوردتكم من الممكن أن تنسدّ الأمر الذي يحد من الإشارات العصبية مما يسبب الخدر ويخفّض من تدفق الدم في الأطراف مسببًا تورّمهم |
| Ödem indikten sonra mermiyi çıkardılar ama sinirler bir daha toparlanamayacak. | Open Subtitles | مباشرة في الاسفل، حتى استطعنا تخليصها و الخلايا العصبية لم تعد تتجمع او تتركب بعد ذلك ماذا تعنين؟ |
| Bay Napier anlayışla karşılarsınız ki yüzünüzdeki sinirler tamamen parçalanmıştı. | Open Subtitles | أنت تتفهم أن الاعصاب قد قطعت تماما سيد نابيير |
| sinirler gerildiğinde, herkesin elinde bir silah varsa, birisini neyin tetikleyeceğini asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | عندما تكون الاعصاب عاليه وكل شخص لديه سلاح لاتعرف مالذي سيجعل احدهم يبدا الاطلاق |
| Sinir tiki, zayıf sinirler. | Open Subtitles | و إختلاج ضعيف بأعصاب الوجه |
| Dirsek kemiği siniri vücuttaki korunmasız sinirler arasındaki en uzun sinirdir. | Open Subtitles | العصب الزندي، هو أكبر عصب في جسد الانسان، غير محمي |
| İskeletimizin çevresinde vücuda şeklini veren yumuşak dokular; kaslar, sinirler, atar ve toplar damarlar bulunur. | TED | تقع العضلات والأعصاب والشرايين والأوردة حول الهيكل العظمي كلها تشكّل طبقات النسيج الطري لأجسادنا |