Çok sinirliyim, kaos çıktı, lanet olası bir kaos çıktı. | Open Subtitles | أنا غاضب جدا، هو كان فوضى، يمارس الجنس مع الفوضى. |
Ona çok kızdım. Senden daha sinirliyim. | Open Subtitles | انا ثائر كالجحيم الان انا غاضب أكثر منكِ |
Hiç katılmıyorum. Şu an çok sinirliyim. Ve bunlar direkt kalbimden geliyor. | Open Subtitles | لا أتفق مع هذا، فأنا غاضبة الآن وأعني ما سأقول لكِ تمامًا |
- Hayır ama sinirliyim. | Open Subtitles | لا, أنا غاضبة لأن هذه الأغراض هي مشكلة العالم |
Hiçbir şey. Annen polis olmak istediğini söylediğinden beri biraz sinirliyim. | Open Subtitles | لا شيء ، انا متوتر قليلاً منذ أن اخبرتني امك بإلتحاقها بالشرطة |
Ben de senin kadar sinirliyim ama bunu unutmak zorundayız. | Open Subtitles | أنا كما مستاء حول هذا كما أنت، لكن هذا واحد، لدينا لترك. |
Yani Noel'le ilgili biraz sinirliyim ve her şey üst üste geliyor. | Open Subtitles | لذا أنا منزعج قليلاً من عيد الميلاد وكلّ ما يأتي معه |
O kadar sinirliyim ki onu öldürebilirim. | Open Subtitles | أنا غاضب بدرجة كبيرة لدرجة تُمكنني من قتله |
İnanılmaz sinirliyim şu an! O güzel elinin ve ayağının öcünü alacağım. | Open Subtitles | أقسم أنّي غاضب جداً الآن، سأنتقم ليدك ولرجلك الجميلتين |
Ben çok sinirliyim, bir daha böyle davranmayın. | Open Subtitles | أنا غاضب كالجحيم ولن أسمح بحدوث هذا بعد الآن |
"Ben de bıktım usandım ve çok da sinirliyim, ve aday Sue'ya katılıyorum." | Open Subtitles | أنا سئمت و غاضب ايضا واتفق مع المرشحة سو |
İkinize de o kadar sinirliyim ki, neredeyse mahkemeye itaatsizlikten yargılayacağım. | Open Subtitles | وأنا غاضب منكما الآن والآن، إني على وشك من حجزكما بسبب قلة الإحترام. |
Michael modellik yaptığı için sinirliyim. | Open Subtitles | أنا حقا غاضبة حول مايكل وعمله كعارض أزياء |
Sinirlenmeye gerek yok. sinirliyim çünkü bir sorun var, ve benden başka kimse umursamıyor. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنه هناك مشكلة هنا ولا يبدو أن هناك من يلاحظ سواي |
Öyle çok sinirliyim ki kendimi zar zor kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | أنا غاضبة جداَ لأني بالكاد أسيطر على نفسي |
Hayır bitmedi. Çok sinirliyim. Bir sürü iş kaybettim. | Open Subtitles | حسناً, لم تنتهي, أنا غاضبة جداً, كان يمكن أن أفقد العمل |
Bu dövüş yüzünden biraz sinirliyim. | Open Subtitles | أنا متوتر بشأن هذا النزال إنه ليس أمر سهلاً |
- Sinirli görünüyorsunuz. - Evet, sinirliyim! | Open Subtitles | تبدو مستاءاً ـ بالطبع انا مستاء |
Aslında müzik kasetimi kaybettiğin için hala sinirliyim. | Open Subtitles | حسنا, أنا مازلت منزعج أنك أضعتى شريط الكاسيت الخاص بى. |
Özür dilerim. Bizim konumuzu buna karıştırmak istemiyorum. Şu anda gerçekten çok sinirliyim. | Open Subtitles | أنا آسف ، أنا لا اريد أن نتكلم عن هذا أنا متوترة جداً لهذا أنا سأخرج أتمشى قليلاً |
Kocam dün gece beni uyandırdığı için biraz sinirliyim. | Open Subtitles | أنا منزعجة قليلاً لأن زوجي أيقظني مجدداً ليلة البارحة, |
Bak, ben de senin kadar sinirliyim. | Open Subtitles | إسمع،أنا فقط عصبية مثلك |
Ciddiyim. Sana gerçekten çok kızgınım. Çok ama çok sinirliyim. | Open Subtitles | أنا أعني هذا، فأنا غاضبٌ جداًجداً. |
Neden Go Mi Nam yüzünden böyle sinirliyim? | Open Subtitles | لماذا أنا عصبي للغاية من أجل غو مي نام ؟ |
Bu benim partim ve çok sinirliyim, çünkü erkek arkadaşım sınır dışı edildi. | Open Subtitles | هذه حفلتي وأنا مستاءة لأنه تم ترحيل خليلي. |
Şu an konuşamayacak kadar sinirliyim ama bilin ki bu iş burda bitmedi! | Open Subtitles | أَنا غاضبُ جداً للكَلام معك الآن، لكن يَعتقدُني، هذا لم ينتهي! |
sinirliyim çünkü insanlar kariyerlerini tehlikeye atıp sizi buraya getiriyor ama sizin başarılı olduğunuz tek şey, hastaneyi Coachella'ya çevirmek. | Open Subtitles | انا غاضبه لان الناس وضعوا عملهم على المحك ليجلبوك هنا, والشيء الوحيد الذي انجزته |
Bak Geet şuan çok sinirliyim.. | Open Subtitles | انظرى ياجيت .. انا متضايق جدا جدا |
Sadece biraz sinirliyim o kadar. | Open Subtitles | اوه لا ان هذا .. هذا لا انا فقط كنت قلقانة |