| Çok iyi, çünkü siparişler getirdik. | Open Subtitles | و هذا عظيم، لأننا نستند على الطلبات كما هي عليه |
| Birkaç şirketi bağlar, yüklü siparişler alır güvenilirliğini arttırır ve satıp işi bitirirsin. | Open Subtitles | عندما تحصل على شبكات متعددة تقدم هذه الطلبات الضخمة تخلطها بحسابك،وعندما تصل المواد تبيعها وتهرب |
| Avustralya ve Brezilya'dan siparişler gelmeye başlayana kadar bu anlaşma çok güzel gidiyordu! | Open Subtitles | نعم، حسنا، تلك الصفقة عملت عظيمة حتى بدأنا للحصول على الطلبات من أستراليا والبرازيل، رجل |
| siparişler aynı olduğundan tabaklar karışmış olmalı. | Open Subtitles | تم تبديل الأطباق لأن الطلب كان نفسه |
| Hey. Paket siparişler soğuyor. | Open Subtitles | مرحباً الطلب الخارجي أصبح بارداً |
| Ve çiçek için siparişler alıyoruz. Fırından satışları gölgede bırakıyorum. | TED | ونستلم طلبات ورد. أنا أجعل بيع الخبز عارا. |
| Bunlar özel siparişler için. Bunları müşteri nereye isterse oraya gönderiyorsun. | Open Subtitles | هناك بعض الطلبيات الخاصة نشحنهم أينما يريد العميل |
| İnternet sitesindeki siparişler yüzünden yoğundum. | Open Subtitles | تعرضت لصدمة عنيفة مع الطلبات في موقعي الإلكتروني |
| Birikmiş siparişler var, bu yüzden 2 hafta içinde 3 iş yapmak zorundasın. | Open Subtitles | لدينا بعض الطلبات المتأخرة لذا عليك إتمام ثلاثة عمليات خلال أسبوعين |
| Burası tatil yeri değil. Bekleyen siparişler var. | Open Subtitles | نحن لسنا في منتجع هناك الكثير من الطلبات |
| siparişler gelir, tahminimce etiketleri yazdırıyor, ve onları world Send kutularına koyuyor. | Open Subtitles | الطلبات تأتي، أعتقد إنّهم يطبعون العناوين ويحزموهم في صناديق "إرسال العالم" هذه |
| - Bekleme süresi. - siparişler 30 saniyede hazır. - 30 dakikada değil. | Open Subtitles | ـ الأنتظار ـ الطلبات تجهز خلال 30 ثانية وليس 30 دقيقة |
| Şimdi siparişler alıyoruz. İlkbahar için rezervasyon alıyorum. | TED | نحن نأخذ الطلبات الآن. وسأحجز للربيع. |
| - siparişler dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | -أعتقد بانك كنت تقول "الطلب منتهي " |
| siparişler hazır galiba. | Open Subtitles | الطلب جاهز على ما أعتقد |
| Bütün siparişler tamam mı? | Open Subtitles | هل هذا هو الطلب بالكامل ؟ |
| Bütün siparişler benden geçer bu demektir ki hayatımın yarısını burada geçiriyorum. | Open Subtitles | كل طلبات الشحن عن طريقي . و هذا يعني بأني أقضي نصف حياتي هنا |
| İnternetten siparişler, kredi kartıyla ödemeler? | Open Subtitles | طلبات الانترنت دفعات البطاقة الأئتمانية ؟ |
| Bekleyenler var. Gelen siparişler var. | Open Subtitles | لدى زبائن تنتظر و طلبات متأخرة |
| O siparişler, teslimi denetleyecek olan kardeşim ve adamları tarafından değerlendirilecek. | Open Subtitles | هذه الطلبيات سيتم مراجعتها من طرف أخي ورجاله، الذين سيشرفون على التسليم |
| Kabarık gömleği Today Show da giymeye kabul ettiğinden beri butiklerden ve mağazalardan sürekli siparişler alıyor. | Open Subtitles | منذ أن وافقت على أن تلبس القميص الفضفاض في البرنامج، وهي تتلقّى طلبيات كثيرة من المتاجر الكبرى |
| siparişler hazır! | Open Subtitles | طلب جاهز! |