"siperlerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخنادق
        
    • خندق
        
    Eğer imkansız olsaydı bunun tek kanıtı onların siperlerde.. yatan cesetleri olabilirdi. Open Subtitles إن كان الامر مستحيلا فالدليل الوحيد على ذلك كان ينبغي أن يكون جثثهم في هذه الخنادق
    İki yıl boyunca her gün siperlerde mum ışığında kıza mektup yazmış. Open Subtitles رحلت وأعطته عنوانها كتب لها كل يوم لسنتين من الخنادق
    Ben II. Dünya Savaşı çocuğuyum. siperlerde büyüdüm. Open Subtitles أما أنا فخلال الحرب العالمية الثانية لقد كنت في الخنادق
    Büyük büyük büyükbaban 1. Dünya Savaşı'nda siperlerde savaştı. Open Subtitles جدك الأعظم شارك في الحرب العالمية الأولى في الخنادق
    Bak, Lane, Kent iyi durumda. Sadece siperlerde yolunu kaybetmiştir. Open Subtitles إسمعي يا (لين)، (كنت) بخير فقط ضاع في خندق ما
    Askerleri rahatlatmak için haftalarca siperlerde olacaksınız. Open Subtitles أنتم ستسرحون الجنود الذين كانوا في الخنادق لعدة أسابيع
    Kendisinin değil de senin siperlerde olduğunu unutuyor. Open Subtitles إنها تنسى بأنك أنت كنت في الخنادق وهي لم تكن كذلك
    - Lars, dostum. Bak, siperlerde uzun ve zor bir gün yaşadığını biliyorum. Open Subtitles أصغِ أنا أعرف إنكَ مررتَ بيومٍ طويلٍ وعصيبٍ في الخنادق
    Zifiri karanlık, korkudan ödün patlamış bir halde o siperlerde uzanırken farkına varıyorsun ki savaş kararlarını alan o heriflerin ne yaptıkları konusunda en ufak bir fikirleri yok. Open Subtitles شديد السواد وخارجا عن حدود الإدراك الرجال في الخنادق قد أدركوا مبكرا جدا ان هؤلاء الناس الذين يصنعون القرار
    Gemiler siperlerde bir deri bir kemik kalmış adamları rahatlatmak için yeni askerler ve cephane getirdi. Open Subtitles السفن كانت تأتى حاملةً ...قوات جديده و ذخيره لتستبدلها بالرجال... المجهدين فى الخنادق
    siperlerde hergün ölüler görüyorum ama bu farklı birşey ben arkadaşlarını vuran bir adamım. Open Subtitles -أرى القتلى كل يوم في الخنادق.. -لكن هذا الأمر مختلف -فأنا رجل اطلق النار على صديقه.
    Dedem 1. Dünya Savaşı'nda siperlerde savaştı. Open Subtitles جدي حارب في الخنادق بالحرب الكبري
    Savaştın, değil mi? siperlerde? Open Subtitles هل كُنت في الخنادق أثناء الحرب؟
    Senle ben ise siperlerde mücadele ediyoruz. Open Subtitles أنت وانا , نحن نقاتل في الخنادق
    Schwarzchild'ı savaşta siperlerde topçu ateşinin balistik yörüngelerini hesaplarken hayal etmek isterim, ve sonra, arada, Einstein'ın denklemlerini hesaplarken -- siperlerde yaptığınız üzere. TED أحب تخيل شفارتشيلد خلال الحرب و هو في الخنادق يحسب مسارات قذائف المدفع، و بين ذلك، يحلل معادلات أينشتاين -- كما يفعل الكل في الخنادق.
    Bu ordu vardı ve Birinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca adam siperlerde, bir yere gitmeden, ilerleme kaydetmeden savaşmıştı ve bu yeni araç, onların düşman topraklarının üzerinde uçarak yüksek isabetle istedikleri her şeyi vurmalarına izin verir. TED فقد كان لدينا جيش لديه تجربة في الحرب العالمية الاولى حيث ملايين الرجال حاربوا في الخنادق وقتل الآلاف منهم دون اي تقدم عسكري مقنع وما حدث ان جاء كارل و اخترع جهازاً يمكنهم من الاقلاع في أعالي السماء فوق منطقة العدو وتدمير ما يحلو لهم بدقة متناهية
    Önemli olan Aytim'in savaşa gitmesi ve tüm o siperlerde, hastanede geçen zaman süresince yürüdüğü topraklarda her gün yani her gün, her an Nadine o koca evi, bahçeyi Open Subtitles ..الأهم في الأمر هو .هو أن (ياتيم) ذهب للحرب .وكل هذا الوقت , في الخنادق و المستشفيات
    siperlerde olmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا أفضل أن أكون في الخنادق
    - siperlerde olmayı tercih ederim. Open Subtitles - لا , أنا أفضل أن أكون في الخنادق -
    Bak, Lane, Kent iyi durumda. Sadece siperlerde yolunu kaybetmiştir. Open Subtitles إسمعي يا (لين)، (كنت) بخير فقط ضاع في خندق ما
    Ben siperlerde değildim. Open Subtitles لم أكن في خندق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more