"sistematik bir" - Translation from Turkish to Arabic

• منهجية
• منظماً
• منهجي

İkinci olarak sistematik bir şekilde erkenden devletin avukat vermesi
والثاني هو التأكد من الحصول المبكر للإستشارة بصورة منهجية

Çok daha derin ve daha sistematik bir toplumsal sorunun ne olduğunu anlamanın saf dilli bir yolu.
هذه طريقة ساذجة لفهم ما هي مشكلة اجتماعية أعمق بكثير وأكثر منهجية.

Şehirler ve endüstriyel merkezler üzerinde sistematik bir... bombalama harekatı başlatılmıştı.
وقد تم شن حملة قصف منهجية ضد المدن والمراكز الصناعية

önemli olan, bu paralar sistematik bir şekilde aklandı.
كجزء من الأداء في حملتك الانتحابية و أن غسيل هذه الأموال كان منظماً

Gelişen ülkelerin sadece yarısında ilkokulda sistematik bir öğrenme değerlendirmesi var, ve daha da azının orta öğretim için değerlendirmesi var.
فقط نصف عدد الدول النامية لديها تقييم تعليمي منهجي في المدارس الابتدائية، وحتى أقل من ذلك في المدارس الثانوية.

Temelde bir metodolojidir müşterilerimizle çalışırken onlara sahip oldukları kaynakları saptamalarında yardımcı olmamız için çok sistematik bir düşünce süreci sağlar.
انه أساسا عملية منهجية التي تساعدنا عندما نتعامل مع عملائنا من خلال نظام دقيق جدا لعمليات مدروسة

Testin amacı, sistematik bir biçimde hiçbiri yanmayana kadar ışıkları kapatmak.
هدف الاختبار هو إطفاء المصابيح المضاءة بطريقة منهجية إلى آخرها.

Bond'la sistematik bir şekilde sermaye ortaklarını bana karşı dolduruyorsunuz.
وانت وبوند تعملان بطريقة منهجية على قلب الشركاء ضدي

Sonu olmayan araştırmanın yolu yeni dünyalar için süregiden zorlu ve sistematik bir arayış ve doğayı anlama konusunda her geçen gün derinleşen bir kavrayıştır.
طريق من البحث لا نهاية له مطاردة منهجية لا هوادة فيها للعوالم الجديدة وتعمق مستمر في فهم الطبيعة أكثر من أي وقت مضى

Normalde hafıza çalışmalarında adım adım, bütün hayatını didik didik ederek sistematik bir şekilde çalışırız.
عادة مع عمل الذاكرة نذهب بطريقة منهجية من الخلف للأمام، خطوة بخطوة خلال حياتك

Bu çok daha büyük ve sistematik bir sorun demek.
وهذا يعرض قضية أكبر وأكثر منهجية.

Bence çalışanların sayısını azaltarak başkanlık sistematik bir kesintiye gidiyordu.
نعم، أعتقد أنه كان هناك منهجية

Lockhart/Gardner'ın, dava yürütürken kanunları ihlal etmek gibi sistematik bir planı var mı?
لذلك نُحنُ نرفضُ بأدب هل هناك خطة منهجية في لوكهارت / جاردنر لخرق القانون عند متابعة القضايا؟

Daha sistematik bir hal alıyor.
ستصبح منهجية أكثر.

Buna karşın çapıcı olan şu ki toplumda şefkat, empati, ilişkiler veya bakım gibi kapitalizmin pek iyi olmadığı konularda ne benzer bir yatırım ne de sistematik bir deney var, elle tutulur hiçbir şey yok.
و الشيئ المفاجئ بالرغم من ذلك , في مجتمع كهذا لا يوجد أي شيئ متقارب أو متشابهه , ليس هناك إستثمارات متقاربة , لا تجد أي تجربة منهجية من أمور الراأسمالية إلا وإهتمت بها , مثل القدرة علي العطاء , أو التعاطف , أو العلاقات , أو الاهتمام .

(Alkış) Bu sistematik bir yaklaşım.
(تصفيق) هذه مقاربة منهجية.

Ülkemizde sık sık görülen işkence vakaları sistematik bir hal almıştır
قد أصبح التعذيب منظماً وشائعاً

Tayfası sistematik bir şekilde kimyagerlerimi sokak satıcılarımı ortadan kaldırıyor.
كان طاقمه منهجي القضاء بلدي الصيدليات وتجار الشارع.

Dünya çapında istatistiki verilere baktığımızda otoriter yönetimlerin ekonomik büyüme açısından demokrasiler karşısında sistematik bir avantajı olduğunu destekleyen bir sonuca varamazsınız.
وإذا ألقينا نظرة على الشواهد الإحصائية حول العالم, لا تجد ما يؤكد صحة مفهوم أن الأنظمة الشمولية لديها نفوق منهجي على الأنظمة الديمقراطية فيما يختص بالنمو الإقتصادي.

"seste... sistematik bir..." "Sistematik" ne demek?
منهجي, ماذا يعني منهجي؟