Ama fırsat kapısı, yenilikçilik ve yeni bir düşünce yapısı içinde olmaktan geçiyor. Bu durum günümüzde tamamen farklı bir yönetim stratejisine sebep oldu direnç kazanmak, ihtiyaç fazlasının farkında olmak, ve tüm sisteme bir bütün olarak yatırım yapmak, ve daha sonra sistemde daha fazla ihtiyaç fazlasına izin vermek için. | TED | و لكن الفرصة تأتي من خلال الإبداع و العقلية الجديدة، الذي أدى اليوم إلى إستراتيجية جديدة للحكم، لزيادة المرونة، الإقرار بالوفرة و الإستثمار في النظام كله كوحدة واحدة، لنسمح بالمزيد من الوفرة في النظام. |
sistemde daha önce aklanmış kusursuz kimlikler. | Open Subtitles | الطاهرة البائع precleared في النظام. |
Şimdi, eğitim alanında doktoramı tamamlamak için çalışıyorum. (Alkış) Doktora, okul içerisinde yönetim pozisyonuna gelmemi sağlayacak ve daha fazla karar alabileceğim ve sistemde daha önemli bir konumda olacağım. | TED | اليوم اعمل على اكمال دراستي في الدكتوراه في التعليم (تصفيق) مما سيسمح لي بكسب منصب الادارة في نظام التعليم وسوف يكون باستطاعتي تقديم قرارات ولعب دور محوري في النظام |