Yani bazı araçlara sahip olabiliriz, fakat bunların küresel bir sağlık Sistemi içinde etraflıca toparlanması gerekiyor. | TED | لذا فإننا نمتلك أدوات، ولكن هذه الأدوات تحتاج إلى أن تُدمج في النظام الصحي العالمي. |
Çünkü eğer Sistemi iyileştirebilirsek, tüm dünyada sulak alan restorasyonu için bir sembol hâline gelecek. | TED | لأنه إذا تمكنا من سدّ الثغرة الموجودة في النظام البيئي، سيكون هذا رمزاً لإعادة تأهيل الأرض الرطبة في كل أنحاء العالم. |
Bence şimdi zamanı, Sistemi kökten değiştirmek ve mevcut hastane sistemini unutmak için olanağımız var. | TED | وأعتقد أن الوقت حان الآن، حيث لدينا الفرصة، لإحداث ثورة في النظام بالكامل ولننسى نظام مستشفياتنا الحالي. |
Kuyrukluyıldızımız ıç Güneş Sistemi'ne girdiğinde Güneş'in ısısı onu pişiriyor. | Open Subtitles | عندما يصل مذنبنا عمق نظامنا الشمسي. تبدأ حرارة الشمس بتسخينه. |
Peki yalnızca protomolekülü Güneş Sistemimize göndermenin yolu olan iletim Sistemi olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو كان مجرد نظام تسليم؟ طريقة لإرسال الفيروس إلي نظامنا الشمسي؟ |
Birbirlerini rota dışına itmeye başlayınca Güneş Sistemi başıboş toplarla dolmaya başladı. | Open Subtitles | فبالطبع بدأوا يشدون بعضهم بعضاً النظام الشمسي كان على شفا الأنفجار كالمدفع |
Maalesef ki bu yıldız Sistemi kaya ve toz dolu. | Open Subtitles | ولسؤء الحظ .. ذلك النظام الشمسي مملوء بالكامل بالصخور والغبار |
Bu geleneksel olarak "yaşanabilir bölge" içinde saymadığımız, Güneş Sistemi ötesindeki uydularda likit su var ve | TED | هذه الأقمار، وهي ليست ما نطلقُ عليها المنطقة العادية الصالحة للمعيشة. والتي هي في النظام الشمسي، لديها مياه سائلة. |
Bu yüzden biz de bir grup araştırmacı ile Güneş Sistemi'nin farklı yerlerinden gelen bu verileri toplar ve analiz ederiz. | TED | ولذا أقوم أنا ومجموعة من الباحثين بجمع وتحليل تلك البيانات القادمة من مواقع مختلفة في النظام الشمسي. |
Mars Güneş Sistemi'nin en büyük kanyonuna sahip, Valles Marineris. | TED | ولديه الصدع الأكبر في النظام الشمسي ويدعى " فاليس مارينريس" |
Evet hep anlaşmazlıklara neden oluyorum hep çalı dürtüyorum, insanların bu kokuşmuş Sistemi sorgulamalarına neden oluyorum. | Open Subtitles | أجل، أقود معارضة، لتحريك الأمور، واقناع الناس بالتشكيك في النظام الفاسد بأكمله. |
Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegenler, Dünya ve diğer kayalık gezegenler Jüpiter ve Satürn gibi dev gezegenlerin nüveleri, Uranüs Neptün ve Plüton gibi en uzaktaki gezegenlerin şu anda elimde tuttuğumdan çok daha ince toz parçacıklarından oluştuğunu düşündüğünüzde bu inanılmaz geliyor. | Open Subtitles | انه لمُدهـش أن نضع فى الإعتبار أن كل الكواكب في النظام الشمسي |
Muhtemelen Kuiper Kemeri'nin içinde, Güneş Sistemi'ndeki herhangi bir bölgedekinden daha çok cisim vardır. | Open Subtitles | من أيّ منطقة أخرى في النظام الشمسي هي المنطقة الأكثر إزدحاماً |
Güneş Sistemi'ndeki en uzak ve donmuş ayın üstünde faal sıcak su kaynakları gördük. | Open Subtitles | على أبعد وأكثر قمر متجمد في النظام الشمسي |
Duke'un sistemimizi kullanarak söylediği ilk şey ise eski Sistemi çöktüğü için sistemimizle onunkini yeniden başlatmak istemesiydi. | TED | ما قاله دوق هو أنه يريد أن يستخدم نظامنا في إعادة تشغيل النظام القديم لديه، لأن هذا النظام القديم أبقى على التعثر. |
Ama eğer Güneş Sistemi dışı gezegenlerde yaşamdan bahsediyorsanız bunu yapmak zorundasınız. | TED | لكن إذا اردت المعرفة عن الحياة في الكواكب خارج نظامنا الشمسي عليك ان تقوم بهذا العمل. |
Mevcut vergi Sistemi her bakımdan Amerika'ya uygun olma özelliğini yitiriyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه من ناحية الروح والجوهر أن نظامنا الضريبي أصبح لا يتحلى بالأمريكية |
Tamam, ama ödeme planımın kendi güneş Sistemi dışını kapsayacağını sanmam. | Open Subtitles | حسنا لكن لا اعتقد ان به ارسال خارج نظامنا الشمسي |
Ancak Güneş Sistemi'nin sınırına ulaşmak için 20.000 km daha yol almamız gerekiyor. | Open Subtitles | .. لنصل لأطراف النظام الشمسي .علينا أن نقطع مسافة 20 ألف كيلومتر أخرى |
Burada, Güneş Sistemi'nin kıyısında pek de bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | هنا في حافة النظام الشمسي لا يبدو شبيهاً به كثيراً |