Zamanlamanız mükemmel. Taşınabilir ışık sistemi üzerinde çalışıyordum. | Open Subtitles | كُنت أعمل مؤخراً على نظام تقنية حديثة للأضواء. |
Zamanlamanız mükemmel. Taşınabilir ışık sistemi üzerinde çalışıyordum. | Open Subtitles | كُنت أعمل مؤخراً على نظام تقنية حديثة للأضواء. |
Nokta atış yapan bir füze sistemi üzerinde çalışan bir bilim insanının kimliğini ve yerini belirlemek için gönderildik. | Open Subtitles | لقد إرسلنا لتحدد وتحديد مكان عالمة تعمل على نظام توجيه صواريخ |
- Yarın güdüm sistemi üzerinde mi çalışacaksınız? | Open Subtitles | هل قلت يا رفاق تعمل على نظام التوجيه غدا؟ |
simdi de hapis sistemi üzerinde test yapiyorum. | Open Subtitles | الآن أقوم بفحوصات على نظام الإحتواء |
Ben de şu an dağıtım sistemi üzerinde çalışıyorum. Kasabaları geri getirebiliriz. İnsanları değil. | Open Subtitles | وأعمل على نظام ارسال - البلدات يمكننا إعادة بناءها لكن الناس لا - |
Savunma Bakanlığı, yeni bir füze savunma sistemi üzerinde çalışıyor, Bruce-Partington Programı deniliyor. | Open Subtitles | وزارة الدفاع تعمل على نظام صاروخ جديد للدفاع يدعى برنامج "بروس بارتنينجتون" |
Konjonktürel enzim sistemi üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | هذا يعمل على نظام الانزيمات الدوري |
Şimdi de hapis sistemi üzerinde test yapıyorum. | Open Subtitles | الآن أقوم بفحوصات على نظام الإحتواء |
1960'larda, John Costas isimli biri Navy'nin pahalı sonar sistemi üzerinde çalışıyordu. | TED | في عام 1960، كان هناك شخص يدعى (جون كوستاس) وكان يعمل على نظام سونار باهظ الثمن لدى البحرية. |
Ryan'ın ekibi Borns Tech için bir yakıt sistemi üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | فريق (رايان) عمل على نظام الوقود "لشركة "بورن للتقنيات |