"sistemlerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنظمة
        
    • نظامهم
        
    • الأنظمة
        
    • نظم
        
    • أنظمتهم
        
    • انظمه
        
    • أنظمةِ
        
    • للأنظمة
        
    • أختراق الحواسيب
        
    • جهازهم
        
    • شبكتهم
        
    Felç ayrıca bedenin bizi canlı saklamak için tasarlanmış iç sistemlerine müdahele ediyor. TED إنّ الشلل يتعارض مع أنظمة الجسم الداخليّة، والتي صُممت لتُبقينا على قيد الحياة.
    Oranın arkasında yeraltı nehir sistemlerine açılan bir geçit var. Open Subtitles هناك في الخلف، يوجد مخرج إلى أنظمة نهرية تحت الأرض.
    Sivil destek sistemlerine enerji şebekelerine, ulaşımına, iletişimine, finansal sistemlerine girdik. Open Subtitles وإخترقنا أيضاً أنظمة دعم المدنيين شبكات الكهرباء، والمواصلات الإتصالات، والنظم المالية
    Taramalara göre teknolojik aygıtları sinir sistemlerine karmaşık bir şekilde bağlanmış. Open Subtitles الماسحات تظهر بأن تقنيتهم صعبة بشكل غريب إلى نظامهم العصبي المركزي
    Bilgisayar sistemlerine girmen gerekecek mi? Open Subtitles هل ستحتاج إلى الدخول على نظامهم الألكتروني؟
    Beynimizin derin sistemlerine bağlıdır, seks, yemek ve tuz peşinde koşan dopaminerjik sistemlerine. TED وهو يشرك الأنظمة العميقة في الدماغ، في الأنطمة الدوباميطاقية المسؤولة عن غرائز البحث عن الجنس أو الطعام و الملح.
    Liderlerinin çevresinde sosyal medya sistemlerine hedef oldular. TED انها تستهدف نظم وسائل الاعلام الاجتماعية حول القادة.
    Voysec'in yeni çarpışma önleme sistemlerine sahip olduğu için kurtuldu.. Open Subtitles بل تخلص منه لأن لدى فويزك أنظمة جديدة لتفادي الأصطدام
    Tamam, geminin sistemlerine tam erişimim var... ve iç koridorları da kilitledim. Open Subtitles حسنا، لدي السيطرة الكاملة على أنظمة السفينة وقد أغلقت للتو الممرات الداخلية
    Biz, kalbin bu özelliklerini laboratuvarda hücre kültür sistemlerine yerleştirdiğimiz elektrotlarla simüle ediyoruz. TED ننسخ ذلك في المختبر بتجهيز أنظمة استنبات الخلايا بإلكترودات.
    Ama yapay zekâ sistemlerine insanlarla etkileşimi öğretirken onlara yapmaları gerekenleri adım adım öğretmek zorundayız. TED لكن عندما يتعلق الأمر بتعليم أنظمة الذكاء الاصطناعي كيفية التفاعل مع الناس، يجب أن نعلمها ماذا تفعل خطوة بخطوة.
    Paraya, bileğe takılan izleme cihazlarına veya gereksiz izleme sistemlerine ihtiyacımız olmadığına güçlü bir kanıt. TED إنه دليل قوي على أننا لسنا بحاجة إلى المال أو قيود الكاحل أو أنظمة المراقبة والإشراف غير الهامة.
    ...bilimsel tüm hava sistemlerine aykırı. Open Subtitles يبدو إنه تم هزيمة جميع قوانين أنظمة الطقس المعروفة لدى العلم
    Bilgisayar sistemlerine girmen gerekecek mi? Open Subtitles هل ستحتاج إلى الدخول على نظامهم الالكتروني؟
    sistemlerine girip yangın alarmını çalıştırmanı istiyorum. Open Subtitles أحتاجكِ أن تدخلى على نظامهم وتطلقى إنذار حريق للمبنى كله
    sistemlerine, onları bir ay içinde öldüren bir şey sokulmuş. Open Subtitles تم أدخال شيء في نظامهم مما أدى إلى موتهم في شهر
    Hay Allah. sistemlerine giremiyorum. Biyometrik güvenlik. Open Subtitles اللعنة ، لا يمكنني الدخول إلى نظامهم نظام أمني حيوي
    Şimdi sonuç olarak bu sistemler insan sistemlerine benzememesi bakımından da yanlış olabilir. TED الآن،وأخيراً، هذه الأنظمة يمكن أيضاً أن تكون مخطئة في الطُرق التي لا تُماثل الأنظمة الانسانية.
    diye sorarsınız. Hastanelere ve okullara enerji sağlayabildiğimiz doğru altyapıya sahip dağıtım sistemlerine mi gidiyor? TED هل هو ذاهب هنا، فتكون الأنظمة موزعة بالبُنيات الصحيحة لتوليد الطاقة لمستشفياتنا ومدارسنا؟
    Bu konuda teoriye dayalı çalışmalar yapıyoruz, soyut kural sistemlerine bakıyoruz ve bunun arkasındaki matematik hakkında düşünüyoruz. TED نعمل عليه عن طريق النظرية ننظر إلى نظم القواعد الصارمة ونفكر في الرياضيات وراءها
    sistemlerine girmenize izin vermek ahlaksızlık olur. Open Subtitles سماحنا لكما بولوج أنظمتهم سيكون منافيا للأخلاق
    Hastanenin diğer bilgisayar sistemlerine ulaşabilir misin? Open Subtitles الآن هل تستطيع الدخول إلى كل انظمه المستشفى؟
    Umarım gözetleme sistemlerine giriş izni verirler. - Ne biliyoruz? Open Subtitles على أمل هم سَيَعطونَنا وصولَ إلى أنظمةِ مراقبتِهم.
    Carl Decker KBC sistemlerine karşı benim baş tanığımdı. Open Subtitles لقد كان كارل ديكر شاهدي الرئيسي ضد شركة كي بي سي للأنظمة كان؟
    O çocuk, e-posta hacklemeye yetecek kadar bir sürede Dünyanın en güvenli sistemlerine girebiliyordu. Open Subtitles الفتي يستطيع أختراق الحواسيب الكبري الأكثر أمناً في العالم في وقت قصير مثل دخولك علي حساب بريدك الألكتروني
    Önce onları mavileştirdi, Sonra da sinir sistemlerine saldırdı. Open Subtitles في البداية يحولهم للون الأزرق، ومن ثم يهاجم جهازهم العصبي
    Toplu taşıma sisteminin merkez ofisine gidiyorum. Oradan ağ sistemlerine doğrudan girebilirim. Open Subtitles أنا في طريقي للمحور الرئيسي لهيئة النقل، يمكنني إختراق شبكتهم مباشرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more