Bu binadaki yangından korunma sistemleriyle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتني بأنظمة الحماية من الحريق في هذا المبنى. |
Denetleme sistemleriyle ilgileniyorum, hayatımı kontrol eden ve hep kontrol etmeye çalışacak olan. | Open Subtitles | أنا مهموم بأنظمة التحكم بهؤلاء الذين يتحكمون بحياتي و هؤلاء الذين يسعون لأن يتحكموا فيها حتى أكثر! |
ATMOS sistemleriyle ilişkisi olan bir takım ölümleri araştırıyordum. | Open Subtitles | "لقد كنت أحقق في الوفيات المرتبطة بأنظمة "أتموس |
Dünya birlikte hareket etmeye başlarsa, daha iyi erken uyarı sistemleriyle, bu sorunların bazıları daha iyi şekilde ele alınabilir. | TED | و عندما يبدأ العالم في توحيد مجهوداته، بتحسين انظمة الإنذار المبكِّر، حينها تستطيع التعامل مع تلك المشاكل بطرقاً أفضل بكثير. |
Amaçlarımız için ideal sayılmaz, ama geminin ana sistemleriyle bağlantısı yeterli olacaktır. | Open Subtitles | أنه نوع من معمل البحث الخاص بالقماء ليس المثالي لاغراضنا لكن في مستوي الاتصال مع انظمة السفينة الرئيسية |
Bu füzeler "Volkan" güdüm sistemleriyle donatılacaktı... | Open Subtitles | وتصادف أن الصواريخ "مجهزة بأنظمة توجيه من نوع "فولكان |
Tüm Wayne Endüstrilerine ait araçlar GPS izleme sistemleriyle donatılmıştır. | Open Subtitles | كلّ عربات صناعات (وين) مجهزة بخلسة بأنظمة تتبع تحديد المواقع. |
Ryan Larson'un üzerinde çalıştığı silah sistemleriyle ilgili neden bilgimiz yok? | Open Subtitles | لماذا نحن لسنا على علم بأي شيء عن انظمة الأسلحة التي كان (رايان لارسون) يعمل عليها؟ |