1960'larda Sivil Haklar Hareketi kadın hakları, çocuk hakları, eşcinsel hakları ve hatta hayvan hakları hareketlerine ilham verdi. | TED | في 1960 حركة الحقوق المدنية ألهمت العديد من حركات حقوق المرأة وحقوق الطفل وحقوق المثلين وأيضًا حقوق الحيوانات. |
Bu sırada Amerika'da Sivil Haklar Hareketi ivme kazanıyordu. | TED | في تلك الأثناء، بدأت حركة الحقوق المدنية بحصد صداها بأمريكا. |
Sivil Haklar Hareketi veya siyahi özgürlük mücadelesi gibi. | Open Subtitles | حركة الحقوق المدنية أو الكفاح من أجل الحرية |
Bana göre Sivil Haklar Hareketi bir düzen olarak ülkenin sahipleri ile aynı safta yer almaktadır. | Open Subtitles | أعتقد أن حركة الحقوق المدنية هي مجرد تسوية من قِبَل من يحكمون البلاد. |
Sivil Haklar Hareketi'nin gerçek kahramanı odur. | Open Subtitles | أنه كان الرجل بطل حقيقي لحركات الحقوق المدنية |
Sivil Haklar Hareketi'ni düşünecek olursanız, ve liderlerinin "Şimdi Özgürlük" için ağlayışlarını, onlar sosyal kaynaşmanın yavaş temposuna karşı çıkıyorlardı. | TED | عندما تتذكرون حركة الحقوق المدنية وصرخة القياديين فيها: "الحرية حالًا،" فإنهم كانو يتحدون السرعة البطيئة للدمج الإجتماعي كما قرره البيض. |
Sivil Haklar Hareketi gibi. Tamam? | Open Subtitles | كحركة الحقوق المدنية حسناً، جوهرياً |
Ve Sivil Haklar Hareketi olarak bilinen mücadeledeki istikrarlı gelişiminin altı çizilmiş bir göstergesiydi. | Open Subtitles | وساعدت على بدء موجة من الأعمال البطولية والجريئة عرفت بإسم "حركة الحقوق المدنية" |
Babam Sivil Haklar Hareketi savunucusuydu. | Open Subtitles | والدي عضو في حركة الحقوق المدنية |
Sivil Haklar Hareketi, gerçekten de bünyesini harekete geçirdi bünyesini harekete geçirdi. | Open Subtitles | [آل] حينما قامت حركة الحقوق المدنية برفع عيار المطالبات رفعت هي العيار معهم. |
Sivil Haklar Hareketi'ndeki oturma eylemleri gibi. | Open Subtitles | مثل الاعتصامات لحركة الحقوق المدنية. |
Sivil Haklar Hareketi, Irkçılığa Karşı Hareket ve daha yenilerde Gey ve Lezbiyen Hakları Hareketi burada Amerika'da ve başka yerlerde. | TED | حركة الحقوق المدنية والحركة ضد التمييز/الفصل العنصري، وفي الآونة الأخيرة، حركة حقوق المثليين هنا في الولايات المتحدة وفي أماكن أخرى. |
O zamanlarda, son yüzyılın ikinci yarısında bilim, hastalığı iyileştiriyordu ve bizi aya çıkarıyordu ve cinsel devrim engelleri yıkıyordu ve Sivil Haklar Hareketi ulusumuza verilen vaadin yerine getirilmesi için yürüyüşe başlamıştı. | TED | في ذلك الوقت، في النصف الثاني من القرن الماضي، كان العلم يعالج الأمراض ويرفعنا إلى القمر، وكانت الثورة الجنسية تحطَم الحواجز، وبدأت "حركة الحقوق المدنية" مسيرتها نحو تحقيق وعود أمتنا. |