Bombalanmış köy ve şehirlerden kurtulmak isteyen siviller için artık kurtuluş yolu yoktu. | Open Subtitles | لا باب الخروج ن أحرزنا عرضت للمدنيين الراغبين في مغادرة المدن والقرى للقصف. |
Bu istila sonucunda ölen münferit siviller için bir anıt oluşturmak istedim. | TED | بل أردت إنشاء نصب تذكاري للمدنيين الذين لقوا حتفهم نتيجة الغزو. |
Annie'nin yanımda gördüğü güneyli beyefendi, bana savaş sırasında varını yoğunu yitiren güneyli siviller için bağış toplamayı öneriyordu. | Open Subtitles | ذلك الرجل الجنوبي المحترم التي آني على مايبدو رأتني معه بأننا نقترح نجمع الأموال للمدنيين الجنوبيين |
Shanghai'da, siviller için güvenli olduğu söylenen bir bölge var. | Open Subtitles | كان يوجد في شانجهاي منطقة تسمى "المنطقة الآمنة" للمدنيين |
Bu ölen siviller için bir fark yaratmıyor, | Open Subtitles | هذا لايحدث فرقا للمدنيين القتلي |
siviller için tıbbi faydalar doğurma potansiyeli ilgilenmeme sebep olmuştu. | Open Subtitles | كنت مهتماً في إمكانية منفعته للمدنيين. |
siviller için tehlikeli, gitmiyorsun. Geri gel. | Open Subtitles | الأمر خطير للمدنيين لا تذهب , عد هنا |
Pentagon bilgilendirmeleri siviller için değildir. | Open Subtitles | جلسات مجلس الشيوخ ليست للمدنيين. |
Evet, siviller için. | Open Subtitles | نعم، للمدنيين. |