"sivrisineği" - Translation from Turkish to Arabic

    • البعوض
        
    • ذبابة
        
    • البعوضة
        
    • بعوضة
        
    Sonra Koca Sovyet, makineli silahı aldı ve sivrisineği lanet olası cehenneme gönderdi. Open Subtitles وبالتالي فإن السوفيتي الكبير يأخذ البندقية ويفجر البعوض كله ويذهبون إلى الجحيمِ
    sivrisineği sünnet ettiğim olmuştur. Open Subtitles لقد كنت مشهورا في القضاء على بعض البعوض.
    Bir sivrisineği ezmek bile zincirleme reaksiyon yaratıp bugünü değiştirebilir. Open Subtitles حتى قتل ذبابة يمكن أن يخلق سلسلة من التغيرات
    Bir sivrisineği 900 metreden vurabilir ve toplarını kızartabilirsin. Open Subtitles يمكنك ان تصيب ذبابة من على بعد 900 متر
    Can sıkıcı sivrisineği öldürüyorsun ve huzur geri geliyor. TED لقد قضيت على البعوضة المزعجة وعاد الهدوء.
    Şu sivrisineği gördün mü? Open Subtitles يا رجل هل رأيت هذه البعوضة ؟
    Orada burada bir kaç sivrisineği öldürmenin bir manası yok. TED ليس هناك فائدة من مجرد قتل بعوضة مفردة هنا وهناك.
    Uyuşuk anofel sivrisineği larvasından başka göldeki su, mikroskop yardımıyla bize ne anlatırsa. Open Subtitles ما عدا بعض يرقانات البعوض أنا أعتقد أن ما سيخبرنا بهِ الماء من خلال المجهر
    Bu Afgan sivrisineği Anopheles Gambiae için 5000 nesil demek. Open Subtitles من البعوض الافغاني و حشرات أنوفيليس غامباي
    İşin daha başında paraları saçmak sivrisineği dart ile vurmaya benzer. Open Subtitles وضع المال في البداية اشبه بقذف النبلات على البعوض
    Oysa genetiği değiştirilmiş ürün bitkiyi korumaya çalışır, örneğin, ve ona bir avantaj sağlar, bizim gerçekte yaptığımız şey sivrisineği almak ve olabilecek en büyük zararı vererek, verimli şekilde üreyemez hale getirmek. TED لكن في حين تحاول المحاصيل المعدلة الخصائص الوراثية حماية النبات وتعطيه الأفضلية، فإن ما نقعله هو أخذ البعوض وإعطاءه أكبر ضرر ممكن بجعله غير قادر على التكاثر الفعَّال.
    Bir sivrisineği 900 metreden vurabilir ve toplarını kızartabilirsin. Open Subtitles يمكنك ان تصيب ذبابة من على بعد 900 متر
    Şu anda uçan sivrisineği ağır çekimde detaylıca görebiliyorum. Open Subtitles و أيضاً... وأرى البعوضة يطير ببطىء.
    Sıtma karşıtı, kırmızı gözlü iki sivrisineği alıp 30 sıradan, beyaz gözlü sinekle aynı kutuya koydular ve üremeye bıraktılar. TED قاموا بأخذ اثنتين من المضادة للملاريا ذات العينين الحمراوين، وقاموا بوضعهما في صندوق مع 30 بعوضة بيضاء العينين، وتركوهم ليتكاثروا.
    Bu küçücük ışıkların her birisi Küf sivrisineği denilen küçük bir böceğin larvaları tarafından üretiliyor. Open Subtitles كل واحدة من تلك الأضواء الدّقيقة تُنتجها يرقة حشرة صغيرة تُدعى بعوضة الفطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more