| Bir süre sonra, siyah bir adam, Harry Fleming beni gördü. | Open Subtitles | و بعد فترة على يد رجل أسود حتى رأني هاري فليمنج |
| Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | إنه عن رجل أسود جميل من بريكستون ومرأة بيضاء من هامستيد هيث |
| Esirgeyen Allah bize bir peygamber gönderdi Elijah Muhammed adlı, siyah bir adam. | Open Subtitles | .. الله الرحيم أرسل لنا مبشرا ً . "رجل أسود إسمه "إليجا محمد |
| Derdin ne dostum- siyah bir adam cip kullanamaz mı? | Open Subtitles | يا رجل، مالخطب؟ لا يستطيع رجلاً أسود أن يمتلك جيب؟ |
| Belli ki siyah bir adam Newark'da bir mağazayı soymuş. | Open Subtitles | من الواضح أن رجلاً أسود سرق متجراً في نيويورك |
| Ah, sıska, siyah bir adam da vardı. En yaşlıları, onunla konuşuyordu. | Open Subtitles | كان هناك هذا رجل اسود نحيف وكان أكبرهم قد تحدث إليه |
| Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | فهو يقع في حوالي رجل أسود جميل من بريكستون وامرأة بيضاء من هامبستيد هيث. |
| Golf sahasında siyah bir adam var ve herkes onun çantaları taşımasını bekliyor ama o bir hizmetli değil. | Open Subtitles | رجل أسود يتجول على ملعب الجولف والناس يحاولون أن يجعلوه يخدمهم لَكنَّه لَيسَ خادماً |
| Tarihte ilk kez, siyah bir adam, Mays Gilliam.. | Open Subtitles | لأول مرة في ألتاريخ رجل أسود , ميز جيليم |
| Uzun boylu, siyah bir adam. Boynunda bir yara izi var, oldu mu? | Open Subtitles | إنه رجل أسود طويل ولديه ندبة حول عنقه ،حسنا؟ |
| Ama şu an Bükreş'te siyah bir adam olarak fark edilmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | و لكن ها أنا في بوخارست رجل أسود حاول أن يكون غير واضح |
| siyah bir adam tarafından ara yolda üzerine atlanıldığına inanan daha çok insan var ve kendini korumamıştı. | Open Subtitles | هنالك الكثير ممن يظنون بأنهم قفزوا في وجه رجل أسود في ممر و لم يدافع عن نفسه |
| Şu boylarda siyah bir adam muhtemelen bir Glock taşıyordur. | Open Subtitles | إنه رجل أسود بهذا الطول، وحتماً يحمل مسدس هل تتوفرون على كاشف؟ |
| Uzun süre içimde siyah bir adam barındırdım ama.... ...artık burada beyaz bir adam da var. | Open Subtitles | كان يوجد رجل أسود بداخلي منذ وقت طويل والآن يوجد رجل أبيض في الأعلى هنا أيضاً |
| Büyük, siyah bir adam elinde bir silahla içeri girmesi onun soygun yapacağı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | رجل أسود ضخم غاضب يتمشى بسلاح وتفترضي أنه يسرق المكان؟ |
| Belli ki siyah bir adam Newark'da bir mağazayı soymuş. | Open Subtitles | من الواضح أن رجلاً أسود سرق متجراً في نيويورك |
| Ve yine aynı LAPD, sadece hızlı araç süren siyah bir adam gördü ve her zaman yaptığını yaptı. | Open Subtitles | ونفس شرطة لوس أنجلوس شاهدوا رجلاً أسود مسرعاً، وفعلوا كما يفعلونه عادةً |
| Ben tazminat almıyorum, çünkü siyah bir adam olarak gururum ve haysiyetim var. | Open Subtitles | انا لا اعلم ما هو رأيك ولكني لن اقبل بأي تعويضات لاني كـ رجل اسود امتلك كرامتي ، وكبريائي |
| siyah bir adam Samantha'nın mahallesinde, bir panelvanda saatlerce dolaşabilir miydi? | Open Subtitles | رجل اسود يطوف بحى سمانتا فى سيارة فان لساعات ؟ |