siyah insanların da kendilerinde, beyazlar gibi, bir doktor olabilecek, bir lider olabilecek potansiyelin olduğuna inanmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | توجب أولاً على الرجل الأسود ليؤمن بأن لديه المقدرة العظيمة ليصبح دكتوراً، قائداً، كالرجل الأبيض |
Bu insanlarla ilgili asıl gerçek, onların siyah insanların mücadelesini kendilerini bir an bile düşünmeden ileriye taşımış olmalarıdır. | Open Subtitles | العامل المشترك مع هؤلاء الأشخاص هو أنهم ضحوا بأنفسهم في سبيل نضال الرجل الأسود |
Amerika'da yaşıyorum ama Afrika siyah insanların evi. | Open Subtitles | أنا أعيش في أمريكا ، ولكن أفريقيا منزل الرجل الأسود. |
Benim söylediğim, siyah insanların yalan söylemeyi bırakması lazım. | Open Subtitles | ما اريد قوله ، ان على الناس السود ان يكفوا عن الكذب |
siyah insanların üç şey hakkında gerçeği söylemeleri gerekir. | Open Subtitles | هناك ثلاث اشياء على الناس السود قول الحقيقة فيها : |
Ve sağdaki çalışmayı işaret etti resmin tartışmalı (problematik) olduğunu öne sürdü, ona göre problem siyah insanların nasıl temsil edildiğiydi. | TED | و أشارت للعمل على اليسار لتقول لي كيف كانت إشكالية هذه الصورة لأنها بالنسبة لها ذات الصلة بفكرة كيف كانوا الناس السود ممثلين. |
Bu, sokağın aşağısındaki siyah insanların... komşumuz siyah insan olmadan önceydi, tamam mı? | Open Subtitles | قبل ان يكون الناس السود اسفلالشارع... اصبح الناس السود في الباب - المجاور . |