Siyular Custer'a saldırdı. Tüm askerlerini temizlediler. | Open Subtitles | قبائل "سيو" هاجمت كاستر وقضت على جيشه بالكامل |
Kiovalar, Komançiler, Arapaholar, Siyular ve Apaçiler, | Open Subtitles | (كيوا)، (كومانشى)، ( ارابوس)، (سيو)، ( اباتشى) |
Olur da Siyular kafa kafaya verirse eli silah tutan herkese ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | إن اجتمعتْ عشيرة (سيو) وأصبحتْ منظّمةً، سأحتاج لأكبر عدد من الأسلحة. |
Siyular direndi, çünkü 68 antlaşmasına istinaden bu topraklar onların. | Open Subtitles | السو قاموا لان حسب معاهدة 1968 هذه الارض تعد ملكهم |
Siyular, Krovlar ve Karaayaklar bizimle müzakere yapıyorlar ama Şef Kırık El ve onun Şayenleri kendilerini çekiyorlar. | Open Subtitles | السو والكرو والبلاكفيت سوف يوقعونها معنا ولكن زعيم الشايان بروكن هاند لم يوافق لحد الآن |
Siyular bir seferinde Apaçi topraklarına saldırdılar. | Open Subtitles | سيوكس داهمت مرة واحدة داخل الأراضي أباتشي |
Siyular ve Şayenler yiyeceğimizi yok etmek için... çayırları yaktıktan sonra... erzakımız taşıyabildiklerimizle sınırlı kaldı. | Open Subtitles | قبيلتا (سو) و (شايين) قامتا بحرق المحاصيل ليحرمونا من الطعام حصصنا من الطعام محدودة بما نستطيع حمله |
Siyular eninde sonunda el ele verecek, demiryolunda çalışıp çalışmamanı ise asla umursamayacaklar. | Open Subtitles | عشيرة (سيو) ستصبح منظّمةً في النّهاية، ولن يهتمّوا ما إن كنتَ تعمل للسّكّة الحديديّة أم لا. |
Siyular, Kan Dolunayı'nda saldırıya geçecek. | Open Subtitles | عشيرة (سيو) ستهاجم أثناء اكتمال "قمر الدّماء". |
Siyular'ın geçişini beklemek için en güvenli yer orası. | Open Subtitles | إنّه أكثر الأماكن أمانًا لانتظار انتهاء الأمر مع (سيو). |
Siyular nehrin ötesindeki toprakların dünyanın cennete dokunduğu yer olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | جماعة (سيو) آمنتْ أنّ الأرضَ في الجانب الآخر من ذلك النّهر مقدّسةٌ... حيث الأرض تلامس الجنّة. |
Siyular bu toprakların lanetli olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | عشيرة (سيو) تؤمن أنّ هذه الأرض مُقدّسة. |
Ondan sonra tekrar belki Siyular kendi canavarlarını alabilirler. | Open Subtitles | بعد كل ذلك... لربّما عشيرة (سيو) لديهم وحش. |
Siyular köy köy gezip, beyaz ahaliyi aydınlatacak ve onların önyargılarını, tıpkı benim yaptığım gibi kıracak. | Open Subtitles | السو سوف يسافرون و يعرضون لمجتمع البيض و يتاثروا بمجتمع البيض كما فعلت انا |
Siyular ayrım gözetmiyor. | Open Subtitles | قبيلة السو لا تنظر أننا مُختلفون |
Komşularımız Siyular... | Open Subtitles | جيراننا السو |
Halkımı Siyular öldürdü. | Open Subtitles | "لقد قتل هنود ال(سيوكس) شعبي" |
"Siyular ve Şayenler yiyeceğimizi yok etmek için..." | Open Subtitles | إذاً، قبيلتا (سو) و(شايين)... |