Sizden istediğim şey vasiyet planlaması için, paranın nerede olduğunu bilmek. | Open Subtitles | و ما أحتاجه منك لغرض تخطيط الوصية أن أعلم في أي شكل توجد ممتلكاتك؟ |
Sizden istediğim şey, benden aldığınız yardımın aynısı. | Open Subtitles | ما أحتاجه منك هو نفس نوع المساعدة الذي حصلت عليه مني |
Sizden istediğim tek şey Tasha'ya yardım edebilmenin bir yolunu bulmanız. | Open Subtitles | كل ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تجدوا حلاً لمساعدة تاشا |
Şimdi Sizden istediğim aynen misafirlerimizden gördüğünüz şekilde yürümeniz. Teşekkürler. | Open Subtitles | ما الذي أريده منكم الآن هو أن تقوموا بالآداء |
Öyleyse Sizden istediğim şey, cesaretinizi göstermeniz. | TED | حتى الآن، ما أطلبه منكم، أنا أطلب منكم أن تُظهروا الشجاعة. |
Sizden istediğim şeyi zaten elde ettim. | Open Subtitles | حصلت على ما أحتاجه منك بالفعل. |
Sizden istediğim, Doktor, yardım etmeniz. | Open Subtitles | ما أحتاجه منك يا دكتور .. |
Sizden istediğim, dirsekliklerinizi bu poşete koymanız, ağzını kapatıp bu yakışıklı beye teslim edin. | Open Subtitles | ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تأخذوا وساداتكم للكوع، تضعوهم في الحقيبة، أغلقوها، سلّموها لهذا الرجل الوسيم هنا |
Şimdi, konuşmamın geri kalan kısmında, Sizden istediğim kendinizi sıradan bir Arap Müslümanın yerine koymanız Orta doğuda yaşayan -- bilhassa, Irak'ta. | TED | ولمتابعة حديثى ، ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تضعوا أنفسكم في مكان أى مسلم عربي عادي يعيش في الشرق الأوسط ، وتحديداً في العراق . |
Sizden istediğim, bu kadını Çinli bir Kadın olarak düşünmeniz, Çin bayrağını alıyor çünkü sevdiği kişi Amerika'da öldü kömür isyanında. | TED | وما أريدكم أن تفعلوه هو أن تتخيلوها كإمرأة صينية تتسلم العلم الصينى لأن زوجها مات فى أمريكا فى ثورة الفحم . |
Şimdi Sizden istediğim şey ee, özgeçmişinizi şekillendirmeniz. | Open Subtitles | ما أريده منكم الآن أن تنظموا سيركم الذاتية. |
- Sizden istediğim şey... | Open Subtitles | - ما أريده منكم يا رفاق .. |
Yani bugün Sizden istediğim erkek ve kadınların kendi geçmişlerine tutsak olmadığı bir dünya hayal etmenizi, kötü hareketlerin ve hataların sizi hayatınızın sonuna kadar tanımlamadığı bir dünya. | TED | لذا ما أطلبه اليوم هو تصور عالم يكون فيه الرجال والنساء ليسوا رهائن لماضيهم، حيث الآثام والأخطاء لن تحددك لبقية حياتك. |
Sizden istediğim şeyi temin edeceğinizden emin olmamın sebebi sizin kâr edecek olmanızdır. | Open Subtitles | السبب الذي يجعلني أتأكد من تأمين ما أطلبه هو أن ذلك أمراّ مربح لك |
Bunu değiştirmeliyiz ve böylece Sizden istediğim lütfen bu hikayeleri kendi iletişim ağlarınızdan paylaşmanız. | TED | يجب أن نغير ذلك، وأنا أطلب منكم وأرجوكم أن تشاركوا هذه القصص من خلال شبكاتكم. |
Fakat Sizden istediğim, bu örnekleri kullandığım zaman beni affetmenizdir çünkü yapmak için zaman harcamaya karar verdiğiniz herhangi birşeyden bahsediyorum. | TED | لكن أطلب منكم أن تعذروني عندما أستخدم هذه الأمثلة لأنني أتحدث عن أي شئ يمكن أن تقرروا قضاء أوقاتكم به. |