Size gerçeği söyleyeceğim. Hepimiz için zor olacak. | Open Subtitles | . ساقول لكم الحقيقة . هذه الفترة ستكون صعبة علينا |
Belki Tanrı beni Size gerçeği anlatıncaya kadar yaşatır. | Open Subtitles | ربما الله أبقاني على قيد الحياة لكي أكشف لكم الحقيقة |
Yerel uzmanlarla konuşup Size gerçeği getiriyoruz. | Open Subtitles | "لقد تحدثت مع الخبراء المحليين لأجلب لكم الحقيقة" |
- Size gerçeği anlattım. - O halde montu giy. | Open Subtitles | لقد قلت لك الحقيقة اذن,ارتدى المعطف الآن |
Kızınızı ben öldürmedim lâkin başka biri yaptı. Size gerçeği söyleyecek. | Open Subtitles | وسوف يقول لك الحقيقة = لن استمع الى اي شيء = |
Sanırım okuldan alıyorlar ama Size gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم شرائه في المدرسة، ولكن أنا أقول لك الحقيقة. |
Size gerçeği söylüyorum. Bendim. | Open Subtitles | أنا أقول لكم الحقيقة إنّه أنا. |
Ben Size gerçeği sunuyorum... - Senin gerçeğini istemiyoruzki. | Open Subtitles | أَعرض لكم الحقيقة |
Çünkü Size gerçeği söylediğim zaman babamı görebileceğime söz vermiştiniz. | Open Subtitles | لأانك وعدتني بأنني سأراه بمجرد أن أقول لك الحقيقة و حسب |
Bakın, burada tüm yaptığımız... Size gerçeği getirmeye çalışmak. | Open Subtitles | انظروا، كل ما نفعله هنا هو أننا نحاول أن نجلب لك الحقيقة |
Size gerçeği söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك الحقيقة |
Size gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لك الحقيقة |
Size gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لك الحقيقة |
Dün gece Size gerçeği söylüyordum. | Open Subtitles | كنت أقول لك الحقيقة يوم أمس |