Hava saldırısını iptal etme sebebini... açıklamak için, fakat Sizi uyarmalıyım, onlar da bu konuda şüpheliler. | Open Subtitles | أعطيتهم سببكِ بإلغاء الضربة الجوية لكن عليّ أن أحذرك -فقد كانوا شكاكين بالموضوع |
Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أحذركم إنه غريب الأطوار بعض الشيء |
Ama Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لكنّي أشعر بأنّني أحتاج لتحذيرك. |
Sizi uyarmalıyım. Alman Ordusu karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك , الجيش الألمانى يجهز لهجوم مضاد |
Fakat Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لَكنِّ يَجِبُ أَنْ أُحذّرَك. |
Ancak Sizi uyarmalıyım beraberinde getirdiği bir detay var, çünkü daha çok kontrol daha çok sorumluluk demek. | TED | ولكن يجب أن أحذركم أنّ هذه الطريقة لها بعض المتاعب الخفيّة، لأن تزايد القدرة على التحكّم يعني أيضاً تزايد المسؤوليّة. |
Sizi uyarmalıyım. Durum kötü. | Open Subtitles | يجب أن احذرك , يبدو سيئاً |
Ancak Sizi uyarmalıyım ki, aramızdaki ilişki fizikselin ötesine geçemez. | Open Subtitles | يجب ان احذرك, على الرغم من ذلك,علاقتنا لن تكون اكثر من جسدية |
Sanırım Sizi uyarmalıyım, benim yaşımdaki kızlar, karşı koyar. | Open Subtitles | حسناَ علي تحذيرك فتيات في عمري يدافعون عن أنفسهن |
Gerçekten hasta insanlar üzerinde çalışmadığım konusunda Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحذّرك بأنّني لا أعمل شخصيا مع الناس المرضى جدا. |
Bebekliğimin çok tatlı olduğunu biliyorum ama Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | انظري، قد يكون شكلي طفل جميل ولكن عليّ أن أحذرك... |
Sizi uyarmalıyım gerçi Ewingler ile anlaşmak güçlü bir elinizin olmasını gerektirir. | Open Subtitles | (عليّ أن أحذرك أن العمل مع آل (يووينغ يتطلب قبضة صلبة |
- Bizim umudumuz bu yönde, Sayın Yargıç. - Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | هذا ما نأمله يا حضرة القاضي - حسنًا, عليّ أن أحذركم - |
Ama Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لكنّي أشعر بأنّني أحتاج لتحذيرك. |
Gerçekten hasta insanlar üzerinde çalışmadığım konusunda Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك بأنني لا أتعامل مباشرة مع الحالات المتأخرة |
Elbette. Ama Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | بالطبع، و لكن يجب أن أحذرك الأستاذ سيلدوم |
Fakat Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لَكنِّ يَجِبُ أَنْ أُحذّرَك. |
Ama Sizi uyarmalıyım, köylüler! | Open Subtitles | لكن يجب أن أحذركم أيها القرويون. |
Elbette, fakat Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | بالطبع, ولكن يجب ان احذرك |
Sizi uyarmalıyım, ben rahibe benzemem ya da oynaştığınız diğer çocuklara. | Open Subtitles | علي تحذيرك أنا لست كاهن أو واحد من أولئك الشباب الذين تلعبين بهم |
Sizi uyarmalıyım ki, eğer geminiz Triad çözüme kavuşmadan daha fazla yaklaşırsa, otomatik savunma sistemimiz onu yokedecektir. | Open Subtitles | أنا يجب أن أحذّرك , إذا تحرّكت سفينتك أى حركة أقرب قبل نهاية المحكمة نظامنا الدفاعى الآلي سيقوم بتحطّيمها |