"sizin durumunuzda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في حالتك
        
    Sizin durumunuzda bir kesinlik yok. Dünyada hiçbir doktor size garanti veremez, Open Subtitles أن في حالتك لا توجد ضمانات لا يمكن لأي طبيب في العالم
    Korkarım, bugün gördüklerimden sonra Sizin durumunuzda müdahalesiz gebe kalmak imkansız olabilir. Open Subtitles أخشى، مما رأيته اليوم، أنّ الحمل دون التدخل في حالتك سيكون مستحيل.
    Sizin durumunuzda, size El Paso bankasını öneririm. Open Subtitles في حالتك البنك الوحيد الذي أقترحه هو بنك ال باسو
    Sizin durumunuzda, size El Paso bankasını öneririm. Open Subtitles في حالتك البنك الوحيد الذي أقترحه هو بنك ال باسو
    Bu yüzden nefes darlığı çekiyorsunuz. Sizin durumunuzda, bu koşulun karaciğerden kaynaklandığını düşünüyoruz. Open Subtitles في حالتك , يبدو الأمر كما لو كان مرض كبدي
    Tabii Sizin durumunuzda asansörleri, parkları, hazır yemek zincirlerini. Open Subtitles و في حالتك , المصاعد و المواقف و محل المأكولات السريعة
    Fakat Sizin durumunuzda bir istisna yaptık. İmzalayın lütfen. Open Subtitles لكننا قمنا باستثناء في حالتك وقع هنا من فضلك
    Sizin durumunuzda bu iyi bir şey. Open Subtitles خسارةٌ في الوزن،وأعتقد أنها جيدة في حالتك.
    Sizin durumunuzda bu... babanızın ölümünden ötürü hissettiğiniz suçluluk duygusu. Open Subtitles في حالتك سأقول سأقول أنه شعور خاطئ بالذنب حول وفاة والدك
    Babanızın bana, ceketi hiç kimseye vermemem konusunda kesin talimatı var ama sanırım Sizin durumunuzda bir istisna uygulayabilirim. Open Subtitles أعطاني أبوك أوامر صارمة بعدم إعطاء السترة إلى أي أحد... لكن أعتقد أنني قد أقوم بإستثناء في حالتك
    Sizin durumunuzda oldukça yanıltıcı. Open Subtitles حسناً، علي أن أقول في حالتك أنه "خادع" جداً
    Aslında Sizin durumunuzda kendini tutuyor. Open Subtitles ,فعلياً في حالتك ,إنه يتمالك نفسه
    Sizin durumunuzda, kötüleşene kadar iyi durumda olursunuz. Open Subtitles في حالتك ستكون بخير عندما لا تكون بخير
    Sizin durumunuzda beni endişelendiren para değil. Open Subtitles في حالتك لست مهتم كثيرا بالنقود
    Sanırım Sizin durumunuzda ödül, Bahama'lara geziydi. Open Subtitles ليفوز بنوع ما من الجوائز أظن في حالتك كانت رحلة للـ"بهامس"؟
    - Sizin durumunuzda o kadar da sıradan değil. Open Subtitles في حالتك ربما، ليست عادية كثيراً.
    Son analizlere göre, Sizin durumunuzda bir değişiklik yok. Open Subtitles لا يوجد تغير في حالتك
    Sizin durumunuzda, Çavuş Hara'nın düşünceliliği eşinizin İngiliz Ordusu'ndan bir maaş alacağı anlamına gelir. Open Subtitles .. في حالتك أنت يقول الرقيب (هارا) . بأن زوجتك ستتلقى معونة من الجيش البريطاني
    Sizin durumunuzda, ebeveynleriniz oluyor. Open Subtitles و في حالتك, كلا الوالدين
    Ya da Sizin durumunuzda kavga sonrası sarılması. Open Subtitles او في حالتك الحضنه كافيـة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more