"sizzle" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيزيل
        
    • سيزل
        
    - Sizzle haketmişti. - Buna inanmıyorsun. Open Subtitles ـ مهلاً ، كان يعلم (سيزيل) بشأن حدوث ذلك ـ أنت لا تُصدق ذلك فعلاً
    Sadece diyorum ki arkasından gitmen gereken biri var ve bu Sizzle değil. Open Subtitles أقول فقط أنه لو كان هُناك شخص تحتاج إلى السعي خلفه (فهو ليس (سيزيل
    Sizzle'a imza attıracağım ve Andre'nin diğer müşterilerini de alacağım. Open Subtitles (سأحصل على توقيع (سيزيل) وبقية عُملاء (أندريه
    Sizzle Bleacher Report'a dün gece barıştığınızı söylemiş. Open Subtitles أخبر (سيزيل) موقع (بليتشر ريبوررت) أنكم أصلحتم الأمور بينكم بليلة الأمس
    Bizim oğlan Sizzle'ı kelimelerde gömdü. Open Subtitles لقد أنهى صبينا على (سيزل) للتو
    Siktiğimin Sizzle'i. Open Subtitles ! سيزل) اللعين)
    Tek düşündüğüm Sizzle ve onun ihtiyaçlarının karşılanması. Open Subtitles كل ما أهتم به هو (سيزيل) وأن يتم تلبية جميع إحتياجاته
    Sizzle'ı ait olduğu yere geri yolla ondan sonra normal işimize devam edelim. Open Subtitles تحتاج إلى إعادة (سيزيل) إلى حيثُ ينتمي ومن ثم يُمكننا العودة إلى العمل كما كان مُعتاد
    Hasırlatı etmeye çalıştım ama Sizzle'ı çaldığımızdan beri kafama kakıp duruyor. Open Subtitles ، لقد حاولت إبقاء الأمر سراً لكنه كان يبتزني به منذ أن سرقنا (سيزيل) منه
    O kavga Sizzle ile ilgili değildi. Open Subtitles (ذلك الشجار لم يكُن يتعلق بـ(سيزيل
    - Evet, ben davet ettim. - Sizzle'ı mı davet ettin? Open Subtitles ـ أجل ، لقد دعوته ـ هل دعوت (سيزيل) ؟
    Ben senin asistanın değilim Sizzle. Open Subtitles (لستُ مُساعدتك اللعينة يا (سيزيل
    Sizzle konferans odasında. Open Subtitles إن (سيزيل) بغرفة المُؤتمرات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more