"skip'in" - Translation from Turkish to Arabic

• سكيب

Skip'in bunu sessiz sedasız tutacağını düşünüyorum çünkü sen bulduğunda olay çıkarırsın diye korkuyor.
أعتقد أن سكيب كان يخبئ الأمر لأنه خائف منك عندما تعرف ستصنع موجات ثورية

Skip'in bir yıl içinde yapacağı yatırımlarla şirketteki herkeste bundan bir tane olacak.
أتدري؟ مع الحركات التي سيفعلها سكيب بعد سنة كل فرد في الشركة سيكون لديه واحدة مثل هذه

Skip'in avukatının olayı yayacağını ve habere düşeceğini biliyordum.
لقد علمت أن محامي سكيب سينشر ما حدث وأنها ستصل للصحف

Sonra anlaşıldı ki koku Skip'in yerinden geliyordu.
وظنوا أنها تصدر في منزل "سكيب" ولم يرد أحد قول شيء

Skip'in mekanında çıngar çıkardı, ben de onu kelepçeledim ama o orospu çocuğu parmağımı kopardı.
- لقد كان يحدث شغب عند منزل"سكيب"ّ - لذلك فقد كبلته وبعد ذلك عض اصبعى

Skip'in bir anda, bir kabul etkinliğinde sana neden ihtiyacı oluyor?
لماذا يحتاجك سكيب فجأة في يوم للتعيين؟

Kiliseye son gelişimiz kuzenim Skip'in nikâhı içindi ve Las Vegas'taki şapelde yapılan tören evliliklerinden bile uzun sürmüştü.
‏‏آخر قداس حضرناه معاً ‏كان لزفاف نسيبي "سكيب"‏ ‏‏في كنيسة في "لاس فيغاس" ‏ودام القداس أكثر مما دام ذلك الزواج. ‏

Joey sorarsa, Skip'in nerede yaşadığını bilmiyorsun.
عندما سألك (جوي) كنتِ لا تعلمين أين يعيش (سكيب)

Skip'in ailesini, ölü, öldürülmüş, Skip tarafından... haftalar önce, buz kıracağıyla.
على يد "سكيب" قبل أسابيع بكسّارة ثلج

Nick'in veya Skip'in başka bir kız arkadaşıyla tanıştım.
خيث ألتقيت بأحدى صديقات نيك) أو (سكيب) أو شيء كهذا)

Patrick, Pastor Skip'in oğlu.
باتريك إبن القسّ سكيب.

Skip'in mekanında çıngar çıkardı, ben de onu kelepçeledim ama o orospu çocuğu parmağımı kopardı.
كان يسبب إزعاجا عند بيت (سكيب) فقمت بوضع القيود في يديه و ابن اللعينة قام بعض إصبعي

Skip'in yatırım hesabına aktarıldı.
التي وضعت في حساب سكيب البنكي

Onlar Skip'in biletleriydi.
كانت تذاكر (سكيب).

- Skip'in buraya baktığını duydun.
لقد سمعت سكيب

Skip'in kardeşi olabilir mi?
شقيق سكيب ربما