"smoothie" - Translation from Turkish to Arabic

    • عصير
        
    • العصير
        
    • العصائر
        
    Anne, muz smoothie istemiştim ve sen bataklık canavarı yaratıyorsun. Open Subtitles , أنا طلبت عصير الموز يا أمي و ليس مخلوق المستنقع
    Allison'la yogaya gitmeden önce bir smoothie almaya gelmiştim. Open Subtitles أتيت للحصول على عصير قبل اليوغا مع أليسون
    Sevdiğin kızarmış ekmeklerden ve ahududulu smoothie aldım. Open Subtitles أحضرت لكِ الكعك و عصير التوت الذي تحبين.
    Gene işe senin yüzünden geç kalacağım. smoothie. Open Subtitles ستجعلني اتاخر عن العمل مرة أخرى العصير
    Doktoru smoothie'nin içinde bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال طبيبها كان هناك شيء في هذا العصير.
    Ve para biriktiriyorum çünkü bütün gün smoothie yiyorum. Open Subtitles كما أني أوفر المال لأن بإمكاني تناول العصائر المثلجة طوال اليوم
    Sheldon, Bill Nye ile smoothie içerken çektiği fotoğrafı attı. Open Subtitles شيلدون أرسل لي صورة له هو و بيل ناي يشربان العصائر.
    Ben bir çilek smoothie alabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني الحصول علي عصير الفراولة , رجاءً ؟
    Gel sana bir smoothie alayım. Daha ellerini kirletmeden. Open Subtitles هيا، وسوف تشتري لك عصير قبل ان تحصل على أيديكم القذرة.
    Hey. Hmm. smoothie yaptım. Open Subtitles مرحباً قمت بإعداد عصير الفواكة يمكنكِ اخذه معكِ للعمل
    diye tweet attım ve bir hastanede çalışan bir hemşire o anda oturduğum cafeye bir tane getirdi. ve ona bir smoothie aldım ve o cafede oturup hemşirelik ve ölüm hakkında konuştuk. TED و قامت ممرضة من مستشفى بإحضار واحد في نفس اللحظة إلى المقهى الذي كنت فيه، واشتريت لها عصير وجلسنا هناك نتحدث عن التمريض والموت.
    Kendime bir mango smoothie alacağım. Sen de ister misin? Open Subtitles سأحضر عصير المانجو أتريدين واحد؟
    Bitkisel smoothie, yine yaptın yapacağını. Open Subtitles عصير الأعشاب، ها قد فعلتها مجددًا
    smoothie meyveli bir içecek. Biz kahve istiyoruz. Open Subtitles السموذى عصير نحن نريد القهوه
    Bir smoothie, bir de havuç suyu. Open Subtitles . عصير الفراولة و الجزر
    smoothie'nin içinde spirulina yosunu da var. Open Subtitles طلبت لك ما تحبينه يوجد (سبيرولينا) في العصير أيضاً
    Ali ve ben her gün aynı smoothie'leri alırız. Open Subtitles علي وأحصل على نفس العصائر كل يوم واحد.
    Bill Nye smoothie içtikleri yerde bırakıp gitmiş. Open Subtitles بيل ناي تركه في مكان العصائر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more