Tavuk kanadı da var. soğandan da çiçek şeklinde bir şey yapıyorlar. | Open Subtitles | لديهم أجنحة دجاج أيضاً.وهناك شيئاً مصنوع علي شكل وردة مصنوعة من البصل |
- Shrek! İşte karşınızda soğandan yapılma bir araba süren Eşek. Hava kapalı ama atlarımız güneş gözlüğü takıyor. | Open Subtitles | لقد حصلنا على حمار يقود سيارة من البصل ظلام وخيولنا تلْبسُ النظارات الشمسيةَ. |
Dipten, bulaşık, soğandan başlar. | Open Subtitles | ستبدأ بالأسفل, غسيل المواعين تقطيع البصل |
soğandan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكر في البصل. |
Bu bir maydanoz, lahana, soğandan oluşan, içinde bedeninizdeki nükleer radyasyonu temizleyecek vitaminler ve serbest radikaller... | Open Subtitles | إنه مزيج من البقدونس ، اللفت و البصل الذي يحتوي على الفيتامينات و جذور حرة التي ستعمل على تنظيف... الإشعاعات النووية في أجسادنا |
soğandan. | Open Subtitles | إنه البصل |