"soğuğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • البرد
        
    • بالبرد
        
    • البرودة
        
    • برودة
        
    • البارد
        
    • برد
        
    • بالبرودة
        
    • والبرودة
        
    Bunu sevmedi. soğuğu sevmedi. TED لم يُعجَبْ العفن بالوضع، حيث أنه يكره البرد.
    Teşekkürler, hayır. Belki soğuğu alması için biraz konyak. Open Subtitles شكراً لك ربما القليل من البراندي ليذهب البرد
    soğuğu hissetmiyor göründüğüm tek yer orası. Open Subtitles انها المكان الوحيد الذى لا أشعر فيه بالبرد
    Belki de bu soğuğu güç üretmek için bile kullanabiliriz. TED ربما يكون بإمكاننا حتى أن نولد الطاقة مباشرةً باستخدام هذه البرودة.
    Herkes soğuktan bahsediyor. Neden ben soğuğu hissetmiyorum? Open Subtitles كل شخص يتحدث عن البرد ولكني لا اشعر بأي برودة على الإطلاق
    Şeytan topları gelir, kışın soğuğu çeker gider. Open Subtitles ، عندما تأتى كرات الهبة . الشتاء البارد يذهب
    Birden çok serin oldu. Evet, bugünlerde ben de soğuğu ben de hissediyorum; niye bilmem. Open Subtitles لقد برد الجو فجأة، أشعر بالبرد هذه الأيام ولا أعرف السبب.
    Çalışmıyor ama sinir bozucu bir ses çıkarıyor, soğuğu unutturuyor. Open Subtitles إنه لا يعمل ، ولكنه يُحدث ضوضاء مزعجه تجعلك تنشغلين عن البرد
    soğuğu gerçekten severim. Bana yaşadığımı hissettirir. Open Subtitles أنا أحب البرد إنه يشعرني أني مازلت على قيد الحياة
    Yani sizi rahatsız eden soğuğu gidermekte başarısız olmayacağım. Open Subtitles بالاختصار، أنا لن أفشل بإبعاد البرد القارس الذي يلم بك
    Bizim iki üstünlüğümüz var. Şehri biliyoruz ve soğuğu biliyoruz. Burada bir sebepten dolayı yaşıyoruz. Open Subtitles نحن متفوقون عليهم فإننا نعرف هذه البلدة ونعرف البرد ونحيا هنا لسبب
    soğuğu dışarıda tutup seni sıcak tutacak gerçek duvarları olsa daha iyi olurmuş. Open Subtitles سيكون لطيفًا أن تمتلكِ بعض الجدران لتحميكِ من البرد ولتُبقيكِ دافئةً.
    Elliyi geçtiğinde, tatlım, sadece soğuğu hissedersin. Open Subtitles عندما تتجاوزين الخمسين من العمر ياعزيزتي ستشعرين بالبرد فقط
    Arkadaşların nemli yerde kalırsa maazallah ya soğuğu yerler ya da mermiyi, öyle değil mi? Open Subtitles لو ظل أصدقاؤك في الخلاء سيصابون بالبرد, أليس كذلك؟ أو برصاصة
    Ama soğukta değil, soğuğu sevmem. Open Subtitles ولكن ليس عندما يكون الجو بارداً لا أحب أن أصاب بالبرد
    soğuğu hissediyor musun Nell? Open Subtitles هممم البرودة هَلّ تشعرين بها؟ نيل انت تشعرين بها؟
    Sen sıcağı açarsın, ben soğuğu, bakalım burada yağmur yağdırabilecek miyiz. Open Subtitles مهلاً , جرِّب أنتَ الحرارة وأنا سأجرب البرودة لنرى إن كان بإمكان جعلها تمطر هنا
    Bu üst atmosferin soğuğu ve eksi 270 santigrat derece veya eksi 454 derece Fahrenheit kadar soğuk olabilen dış uzaya kadar. TED برودة هذا الغلاف الجوي العلوي ووصولًا إلى الفضاء الخارجي، الذي يمكن أن تصل فيه البرودة إلى ناقص 270 درجة مئوية، أو ناقص 454 درجة فهرنهايت.
    sıcak bir yazı olan senenin kışının soğuğu dağ tanrısını donduracak kadar çetindir. Open Subtitles ،خاصةً برودة الشتاء التي تلي الصيف الحار .من المحتمل أن تُجمِّد جبل الإله بحدِ ذاته
    Bazıları soğuğu beslerken, ben çöz derim. Open Subtitles بعض الناس يقولون إطعام البارد,أنا أقول الألغاز
    Hasat geliyor. Onun hemen ardından kışın soğuğu, sessizliği ve ölümü. Open Subtitles الحصاد قادم ويليه مباشرة برد الشتاء المميت
    Kalın kürklü montları olmasına rağmen yinede soğuğu hissediyorlar. Open Subtitles لديهم سترات فرائية كثيفة رائعة لكن لايزالون يشعرون بالبرودة
    Yakın gitsin yaşlı cadıyı. Yakın, kışı ve soğuğu. Open Subtitles . إحترقى أيتها الساحرة العجوز جداً . أحرقى الشتاء والبرودة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more