"soğuk savaş sırasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • خلال الحرب الباردة
        
    • أثناء الحرب الباردة
        
    • إبان الحرب الباردة تمت
        
    Orası, Soğuk savaş sırasında bombardımana karşı bir sığınak olarak yapılmıştı Open Subtitles لقد كان مخزناً للقنابل خلال الحرب الباردة.
    Bu binaların hepsi, Soğuk savaş sırasında yapılmış yeraltı tünelleri ile birbirine bağlı. Open Subtitles هذه المباني كلها مرتبطة بسلسلة من الانفاق تحت الأرض تم بناؤها خلال الحرب الباردة
    Soğuk savaş sırasında adamların işleri güçleri süper-askerlermiş. Open Subtitles وقد كان اهتمامهم منصب على الجنود الخارقة خلال الحرب الباردة..
    Soğuk savaş sırasında, onun görevi, ...düşen ABD uçaklarının teknolojilerinin Sovyetlerin eline geçmesini engellemekti. Open Subtitles أثناء الحرب الباردة كانت وظيفته إستخلاص التكنولوجيا من الطائرات الأمريكية الساقطة و منعها من الوصول إلى أيدى السوفييت
    Normal bir metal para gibi görünüyor ama casuslar bunun gibi cihazları Soğuk savaş sırasında küçük mikrofilm ve mesajları kaçırmak için kullandılar. Open Subtitles يشاهد مثل تغيير الجيب العادي، لكن الجواسيس إستعملوا الأدوات مثل هذه أثناء الحرب الباردة لتهريب الميكروفلم الصغير جدا.
    Soğuk savaş sırasında 6 nükleer silah Amerika'ya sokuldu ve bir yerlere gömüldü. Open Subtitles يبدو أنه إبان الحرب الباردة تمت تهريب ست قنابل نووية جاهزة للانفجار إلى الولايات المتحدة و دفنها هناك
    Soğuk savaş sırasında, orada bir müttefik askeri üs vardı. Open Subtitles خلال الحرب الباردة كان هناك قاعدة حربية حليفة
    Soğuk savaş sırasında New York'ta bulunan acil durum sığınakları 41 taneymiş. Open Subtitles واحد وأربعون ملاجىء الطوارىء في مدينة نيويورك خلال الحرب الباردة
    Soğuk savaş sırasında, Rusya'nın Amerika'da gizlediği bazı nükleer silahların olduğu söylentileri vardı. Open Subtitles خلال الحرب الباردة كانت هناك إشاعات أن الروس تمكنوا من إخفاء العديد من الأسلحة النووية
    Soğuk savaş sırasında bir NATO üssüydü. Open Subtitles كانت قاعدة لحلف " الناتو " خلال الحرب الباردة
    Soğuk savaş sırasında Varşova'da bir çocuk olarak bulundum. Open Subtitles كصبي في وارسو خلال الحرب الباردة
    Soğuk savaş sırasında Kremlin'de kaynakları varmış. Open Subtitles لقد كان له مصدر في (قصر الكرملين) خلال الحرب الباردة
    - Edward Bailey, Soğuk savaş sırasında harika şeyler icat eden dahiyane bir fizikçiydi. Open Subtitles (إيدوارد بيلي) كان عالم فيزيائي عبقري الذي قام بصنع الكثير من الأشياء الرائعة خلال الحرب الباردة.
    Soğuk savaş sırasında Hetty'nin seçim silahı Tuhon'du. Open Subtitles تاهون كان سلاح هيتي الذكي لمجموعة (العمل المبلل الخاصة) خلال الحرب الباردة
    Onlar için Soğuk savaş sırasında başıboş ve kontrolsüz bırakılan ve dikkatleri kendinden ve işlediği suçlardan başka yöne çekmek için sizin gibi tutkulu insanları bu saçmalıkların gerçekten doğru olabileceğine inandırmak için yeterli ve inanılabilir kanıtlar yaratmak gibi bir amacı olan endüstriyel bir askeri tesisi gözetiyordum. Open Subtitles أراقب نظام صناعي عسكري معقد.. الذي يشغَّل بصورة غير مسيطرة وغير مفحوصة خلال الحرب الباردة (بين أمريكا وروسيا 1947-1991). سببت تحولاً بالإهتمام من نفسها والجرائم المستمرة..
    Soğuk savaş sırasında, nükleer silah Amerika'ya sokuldu ve bir yerlere gömüldü. Open Subtitles إبان الحرب الباردة تمت تهريب ست قنابل نووية جاهزة للانفجار إلى الولايات المتحدة و دفنها هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more