"soğutucuda" - Translation from Turkish to Arabic

    • المبرد
        
    • التبريد
        
    • برودة
        
    • البراد
        
    • المُبرد
        
    Bunun anlamı, Soğutucuda kaçak var, ve yakın zamanda yere inmezsek, motorlar patlayacak. Open Subtitles ماذا يعني هذا؟ معني هذا هناك تسريب فى المبرد
    Bakalım Soğutucuda yemek için nelerimiz var. Open Subtitles سارى ما لدينا فى المبرد لنأكله
    Soğutucuda. Open Subtitles إنها في المبرد.
    Soğutucuda kaçak var galiba, bulmak için biraz zaman lazım. Open Subtitles لابد بوجود تسريب في التبريد أحتاج لبعض الوقت للعثور عليه
    Soğutucuda kaçak var galiba, bulmak için biraz zaman lazım. Open Subtitles لابد بوجود تسريب في التبريد أحتاج لبعض الوقت للعثور عليه
    Canlı mantarlar Soğutucuda tutuluyor. Open Subtitles يتم الاحتفاظ فطر يعيش في برودة.
    Onu Soğutucuda tutuyorum. Open Subtitles وأظل الملالي في برودة.
    Susarsan eğer, mavi Soğutucuda gazoz var, tamam mı canım? Open Subtitles إن عطشت هناك صودا، في البراد الأزرق، حسنا حبيبي؟
    Bu konuda ısrarcı ol. Ona malın kilerdekir Soğutucuda olduğunu söyle. Tamam mı? Open Subtitles أكد على هذا، أخبره أن السترويد في المُبرد الذي في القبو، إتفقنا؟
    Soğutucuda ne var? Open Subtitles ماذا بداخل المبرد إذن؟
    Soğutucuda birkaç tane var. Open Subtitles . زوجان فى المبرد
    Şuradaki Soğutucuda. Open Subtitles أنه هناك في هذا المبرد
    Ve de bu İngiltere'nin tüm varlığı ile, Kral Henry antibiyotik bile alamadı. Soğutucu alamadı. Binlerce millik bir yolculuğa çıkamadı. Oysaki Hindistan'daki bu çekçek sürücüsü tasarruf yapıp antibiyotik alabiliyor. Ayrıca Soğutucuda alabiliyor. TED وبتلك الثروة الكاملة لإنجلترا، لم يستطع الملك هنري شراء أي من المضادات الحيوية. لم يستطع توفير التبريد. لم يستطع شراء رحلة من آلاف الأميال. في حين أن جار العربة اليدوية في الهند يستطيع أن يوفر ليشتري المضادات الحيوية. ويمكنه شراء التبريد.
    - Soğutucuda kaçak var gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو مثل تسرب لسائل التبريد
    Demek Soğutucuda ha? Open Subtitles والملالي وأبوس]؛ [س] في برودة!
    Bakalım Soğutucuda nelerimiz var. Open Subtitles لذلك دعونا نرى ماذا لدينا في برودة .
    Tuvaletler bozuldu. Felipe Soğutucuda ölü bir fare buldu, bir tane de depoda. Open Subtitles ،فقد السيّد (نيلسون) سبيله، تسربّ بالمرحاض ...عثر (فيليب) على جُرذٍ داخل المُبرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more