"sobanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الموقد
        
    • موقد
        
    • فرن ذو وعاء
        
    Telefonu açık bırakıyor, sobanın kenarında diz çöküp bir kibrit daha çakıyor. Open Subtitles بأنني لم امتلك زوج من القفازات السوداء في حياتي تغلق الهاتف,تنحني الى الموقد وتشعل ثقاب اخر
    Yazları hava sıcak olduğunda dışarıya çıkarsın ve kışları sobanın başında, içeride olursun. Open Subtitles بالله عليك يا عزيزتي في الصيف ستخرجين عندما يكون الجو حار و في الشتاء ستبقي بالداخل أمام الموقد
    sobanın orada, çay demliğiyle ısınan adam da O.B. Open Subtitles صديقي الذي يدفئ نفسه بذلك الوعاء على الموقد هو سائق جيد يدعى أو.ب
    Bu sobanın kışı kurtaracağını sanmıyorum. Open Subtitles الموقد لن يكونَ كافيًا لفصل الشتاء على كل حال.
    Yeni aldığımız sobanın sıcaklığından dolayı ellerimiz terli ve kaygan. Open Subtitles كفينا متعرقة وزلقة بسبب الحرارة من موقد الخشب الجديد الذي اشتريناه للتو
    Soğuk bir kış günü, sıcak bir sobanın yanında oturur gibi. Open Subtitles انه اشبه بالتواجد قرب فرن ذو وعاء مبطن في صباح شديد البروده
    Şu sobanın arkasına bak, şuradaki lavabonun altını araştırın. Open Subtitles شفتش خلف الموقد وانظر للمغسلة هناك
    sobanın kenarına diz çöküyor. Bir kibrit daha çakıyor. Open Subtitles تنحني الى الموقد وتشعل ثقاب اخر
    Elbette, keyfine bak. Hemen sobanın üstünde. Open Subtitles بالطبع , اخدم نفسك إنه هنا على الموقد
    sobanın yanında dur. Kimsin sen? Open Subtitles قف قرب الموقد من انت ؟
    Bn. Bürstner için her zaman sobanın üzerine kahve bırakırım. Open Subtitles القهوة دائمًا معدّة على الموقد يا سيد (ك)، أضعها هناك للآنسة بورستنر
    sobanın yanına koy istersen. Open Subtitles من الأفضل وضعهم بجانب الموقد.
    Sen Glenn Close'dun ve ben de evcil tavşanımı sobanın üzerinde bulacaktım. Open Subtitles وأنك (غلين كلوس) وأنني سأجد أرنبي محروق في الموقد
    Mahzenin girişi sobanın arkasında, solda. Open Subtitles القبو خلف الموقد.
    # Çatlıyordu sobanın her bir yeri ## Open Subtitles لدرجة أن الموقد بدأ يُصدر صريراً!
    sobanın üzerinde çaydanlık var. Su ısıtıyorlar. Open Subtitles كان هناك غلاية على الموقد
    sobanın karşısına geçtin mi düzelir. Open Subtitles حالما تجلس أمام الموقد.
    sobanın karşısına geçtin mi düzelir. Open Subtitles حالما تجلس أمام الموقد.
    Koy, anneceğim. sobanın yanına. Kururlar onlar. Open Subtitles ضعها بجانب الموقد و سوف تجف
    Şurada yanan bir sobanın üstünde yağlanmış bezler duruyor. Open Subtitles هناك سلة من القماش الغارق بالزيت فوق موقد حرق الخشب.
    Sıcak sobanın yanında hiç iyi gitmiyor. Open Subtitles ذلك لا يُجهّز على موقد ساخن.
    Bir keresinde sana, sobanın yanında oturur gibi, kendimi sana yakın hissettiğimi söylemiştim. Open Subtitles هل تذكرين عندما اخبرتك - ان البقاء بجانبك اشبه بالتواجد قرب فرن ذو وعاء مبطن في صباح شديد البروده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more