Sobell ve ben, De Shoun ve Joyce'e karşı oynuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنتُ و (سوبل) نتنافس ضدّ (دي شون) و (جويس) |
Adli tıp, Sobell'den çıkarılan kurşunla ilgili bir şey bulmuş. | Open Subtitles | عثر الخبراء على تطابق للرصاصة التي تمّ استخراجها من (سوبل) |
O zaman Whittaker ve Sobell'i öldürmekteki kasıt nedir? | Open Subtitles | هل المواطن المثالي مجرّد حيلة ؟ إذاً ما هو الدافع وراء قتل (ويتيكر) و (سوبل) ؟ |
O zaman neden ödül mermilerinden biri Nadia Sobell'i öldürdü? | Open Subtitles | إذاً ما سبب كون رصاصتك التي فزت بها -هي من تسبب بمقتل (ناديا سوبل) ؟ -هل كانت كذلك ؟ |
Whittaker'ın ölümü yalnızca Sobell'in ölümünü gizlemek için bir kılıftı. | Open Subtitles | وفاة (ويتيكر) كانت مجرّد تمويه لإخفاء موت (سوبل) |
Asıl soru, Sobell sana ne yaptı? | Open Subtitles | السؤال المطروح , ما الذي تمسكه (سوبل) ضدّك ؟ |
Aynı şekilde, Whittaker ve Sobell'i de öldüren sendin. | Open Subtitles | و لهذا فأنتَ من قتل (ويتيكر) و (سوبل) |
Bu, Nadia Sobell'ın avukatının yeminli ifadesi. | Open Subtitles | هذه شهادة خطية من محامي (ناديا سوبل) |
Nadia Sobell'ı aramıştık. Dağlarda diğerleriyle beraber "savaşçılık" oynuyorlar. | Open Subtitles | نحن نبحث عن (ناديا سوبل) |
Ama Sobell'inki değil. Bu bize ne anlatıyor? | Open Subtitles | لكن لم يكن موت (سوبل) عشوائياً . |