| Yöneticiye, ki bu durumda o şüpheli oluyor, sohbet odası kurma izni veriyor. | Open Subtitles | إنها تسمح للمستخدم المشرف وهو المجرم في هذه الحالة أن يقيم غرفة دردشة |
| Hamile kadınlar için, internette bir sohbet odası var. | Open Subtitles | هناك غرفة دردشة على الإنترنتِ للنِساءِ الحبلى |
| Aslında Bayan Heck sohbet odası bizim şu anda yaptığımız gibi bir kişi ile konuştuğunuz, mesaj panosu da düşüncelerinizi yazdığınız yer. | Open Subtitles | في الواقع، السيدة هيك، غرفة دردشة مثل محادثة مع شخص ما، مثل التي نجريها في الوقت الراهن، |
| sohbet odası da kurabilir. Kendine bağlı düzinelerce bilgisayar olmalı. | Open Subtitles | والحفاظ على اتصال غرفة الدردشة إنها عدة أجهزة كمبيوتر متصلة به دفعة واحدة |
| Girdiği tek sohbet odası kurabiye yapımının tartışıldığı bir oda. | Open Subtitles | غرفة الدردشة الوحيدة التي دخلتها كانت مناقشة عن عمل حلوى الميرنغ |
| ve özel sohbet odası sadece PETSCII karakter seti çünkü 1977. | Open Subtitles | ومن ثم غرفة المحادثة الخاصة هي عبارة عن حاسوب قديم.. 1977 من. |
| Ne tür bir gerizekâlı sohbet odası katılımcısı olduğumu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أي نوع من غرف الدردشة تتحدى الأغبياء هل تعتقدون أني أنا؟ |
| İnternet eşzamanlı sohbet odası kurun sadece ve tarafsız bir sahada buluşma ayarlayabileceği bir yer. | Open Subtitles | قم بأعداد غرفة دردشة تبادلية ومن هناك يمكنكم ترتيب لقاء على أرض محايدة. |
| Bütün sohbet odası üyeleri kendilerini sevdikleri bir yazarla tanımlamak zorundalar. | Open Subtitles | أعضاء غرفة دردشة ألغاز القتل كُلّ أعضاء غرفةِ الدردشة ... يَجِبُ أَنْ يميزوا أنفسهم بهم عن طريق مؤلفهم المفضل |
| Bu şifreli bir sohbet odası, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو غرفة دردشة مشفرة، أليس كذلك؟ |
| Herkes'in üst insanlarının sohbet odası. | Open Subtitles | "إنها غرفة دردشة لكبار الناس في "الجميع |
| Bu harika. Bir "intihar" sohbet odası. | Open Subtitles | غرفة الدردشة الانتحارية. |
| Marvin'in bilgisayarındaki sohbet odası. | Open Subtitles | غرفة الدردشة ذاتها التي كومبيوتر (مارفن) |
| sohbet odası kapatıldı | Open Subtitles | {\cH0000C0}غرفة الدردشة أُغلقتْ |
| Evet Arvin, birlikte sohbet odası'na gidelim. | Open Subtitles | لذا,أرفن,دعنا نذهب الى غرفة المحادثة. |
| sohbet odası bir dakika içinde kapanacak. | Open Subtitles | {\cHCA5402\}.غرفة المحادثة ستُغلق بعد دقيقة واحدة {\cH989F9B}ما هذا الهُراء؟ |
| "Dr. Cox'tan nefret ediyorum" sohbet odası kurdum. Planladığım gibi olmadı. | Open Subtitles | بدأت في غرفة المحادثة في الإنترنت بإسم أنا أكره (كوكس)" ولم يسر حسب ماخططت له" |
| Ve internetten şunu buldum ruhlar dünyasından erkeklerle çıktıklarını düşünen kadınlar için bir sohbet odası. | Open Subtitles | و لقد وجدت هذا الشيء على الإنترنت. إنها نوع من غرف الدردشة للفتيات الذين يعتقدون أنهم واعدوا رجال من عالم الروح. |