Sokağa çıkma yasağını kaldırıp ek devriyeleri geri çekeceğim. Tarzını onayladığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | سألغي حظر التجوال والدوريات الإضافيّة لكنّي لا يمكنني القول أنّي أستحسن أساليبكَ |
Ayrıca, Sokağa çıkma yasağını geri getiriyor tüm kasaba etkinliklerini iptal ediyorum. | Open Subtitles | كما أنّي سأعيد تفعيل حظر التجوال وسألغي كل مناسبات البلدة |
Üvey babam bir keresinde Sokağa çıkma yasağını deldim diye kafamın yarısını kazımıştı. | Open Subtitles | حصلت على زوج أم حلق نصف شعري في أحد المرات عندما اخترقت قانون حظر التجول |
Sokağa çıkma yasağını yakın zamanda kaldırmayı düşündüğünden şüpheliyim. | Open Subtitles | أشك في أنه يُخطط لرفع حظر التجول في أي وقت قريب |
Bu seyyar ordu tümenleri, Başkan'ın zorunlu Sokağa çıkma yasağını ilan ettiği basın toplantısından hemen sonra harekete geçirilmişlerdi. | Open Subtitles | وحدات الجيش هذه تحركت مباشرةً عقب تصريح الرئيس الذي أعلن فيه تطبيقاً إلزامياً لحظر التجوال |
Sokağa çıkma yasağını kabul ettirirsen memnun olurum. | Open Subtitles | سأقدّر مساعدتك بتطبيق حظر التجوّل. |
Sokağa çıkma yasağını, dolayısıyla yerel yönetmeliği ihlal ediyorsun. | Open Subtitles | أنت خارج عن منع التجول و بالتالي ،إنتهاك القانون المحلي |
Video oyunları oynamak, Sokağa çıkma yasağını delmek, ...mikrodalgayı karıştırmak. | Open Subtitles | لعب الفديو ، كسر حضر التجول وضع الحلوى في الميكروويف |
Bu arada, Sokağa çıkma yasağını kimse takmıyor mu? | Open Subtitles | وبالمناسبه هل يهتم أي منكم أن هناك حظر تجوال من الشرطه ؟ |
Birileri Sokağa çıkma yasağını çiğnemiş. | Open Subtitles | ثمة أحدهم تجاوز حظر التجوال. إنه خطير للغاية. |
- Ben Sokağa çıkma yasağını çiğnediği için tutuklandı ve yargılanmadı. | Open Subtitles | بين أعتقل كونه خرق حظر التجوال لكن الأمر لم يحصل |
Bu gece Sokağa çıkma yasağını ihlal edenler düşmanımızın işbirlikçisi kabul edilecektir ve hiçbir ayrıcalık ve hoşgörü gösterilmeden terörist olarak yargılanacaktır. | Open Subtitles | هؤلاء الذين سيُعتقلون اللّيلة، لانتهاكهم حظر التجوال سيُعتبرون مُتحالفين مع عدوّنا وسيُحاكمون كإرهابيّين بدون شفقة أو استثناء. |
Bay Spector'a ulaşma çabası, evinde kalmaması Sokağa çıkma yasağını ihlal etmesi. | Open Subtitles | بمحاولتها للتواصل مع السيد "سبيكتور" وحقيقة بقاءها خارج منزلها وخرق حظر التجول. |
Bu gece Sokağa çıkma yasağını ihlal edenler, düşmanımızın tarafında sayılacak ve müsamaha ve istisna olmadan bir terörist gibi mahkemeye çıkacak. | Open Subtitles | إن هؤلاء الذي سيعتقلون الليلة أثناء حظر التجول سيعتبرون متحالفين مع عدونا و ستوجه إليهم الإتهام على أنهم إرهابيين من دون أي رحمة أو إستثناء |
Sokağa çıkma yasağını deldiği için kendi hizmetkârımı zindana attırmak oldukça utanç verici olur. | Open Subtitles | ! سيكون محرجاً أمسك بخادمي لكسره حظر التجول |
Evet, polislerin Sokağa çıkma yasağını protesto eden bu partiden pek haz ettikleri söylenemez. | Open Subtitles | أجل، والمفوّضون لم يسعدوا بالحفلِ المضاد لحظر التجوال |
Sokağa çıkma yasağını delmek istememiştik aslında. | Open Subtitles | لم نكن نريد كسر حظر التجوّل |
Sokağa çıkma yasağını delecek, sigara içecek, muhtemelen okuldan kaçacak. | Open Subtitles | ربما ستكسر منع التجول , او انها ستشعل سجارة او اثنتين او ربما ستهرب من المدرسه |
Hey, Sokağa çıkma yasağını yerine getirmeyen. | Open Subtitles | هل بقي شيء لكي يشرب ياالهي عقاب حضر التجول |
Niye Maurice, Wilson'ın Sokağa çıkma yasağını delmesine izin veriyordu? | Open Subtitles | الآن، لماذا قام (موريس) بترك (ويلسون) يخرق حظر تجوال المنزل؟ |