"somut şeyler" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء ملموس
        
    • ملموسة
        
    İnanç bizim için yeterli ama dünyanın kalanı için daha somut şeyler gerekiyor. Open Subtitles الإيمان كافي بالنسبة لنا، لكن بالنسبة لباقي العالم... سوف يحتاجون إلى شيء ملموس.
    - Elinizde somut şeyler var, değil mi? Open Subtitles - لدينا شيء ملموس عليه، أليس كذلك؟
    Summers'tan onu veya Griffith'i Jacoby'nin parasıyla ilişkilendirecek somut şeyler bul. Open Subtitles (عندما تكون رفقة (سمرز حاول إيجاد شيء ملموس يربطها مع مال (جاكوبي)
    Bay Donner, komplo teorilerinizden daha somut şeyler lazım. Open Subtitles سيد (دونر)، أحتاج إلى شيء ملموس غير نظريات المؤامرة.
    somut şeyler bize nasıl soyut neşeyi hissetirebilir?'' TED كيف لأشياء ملموسة أن تجعلنا نشعر بالبهجة غير الملموسة؟
    Stresi azaltacak, ailemizi daha çok yakınlaştıracak ve çocuklarımızı dünyaya katılmaya hazırlayacak somut şeyler var mı? TED هل هناك أشياء ملموسة يمكن أن نفعلها للحد من التوتر، جعل أُسرنا أقرب، وبشكل عام، إعداد أطفالنا لدخول العالم؟
    Onların geri bildirimleri sayesinde tasarladığımız programa onların sesini katarak somut şeyler inşa ettiğimizden emin olduk. TED أعطتنا ردود أفعالهم عناصر ملموسة للبناء عليها للتأكد من أننا قمنا بضم أصوات الطلاب فيما صمَّمناه.
    Bizim yaptıklarımız somut şeyler. Vatandaşların da birer rolü olduğunu ve bu rolleri birlikte yerine getirebileceklerini göstermek için teknik meseleleri halk diline çeviriyoruz. TED فما يمكننا فعله هو القيام باشياء ملموسة وعلينا أن ننقل المسائل الفنية إلى طريقة المواطن لإظهار أن لدى المواطنين دورًا ليلعبوه ويمكنهم القيام به معًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more