Onun aile avukatıyım ben bu yüzden yalnızca kişisel finans durumuyla ilgilenirim son zamanlara kadar da gayet iyiydi. | Open Subtitles | فأنا محامي عائلته وأعتني بأموره المالية الشخصية والتي كانت حتى وقت قريب بحالة جيدة |
Kainatta etrafımızı yıldızlar sarmış ama son zamanlara kadar kimse onların yörüngesinde kaç tane gezegen olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | النجوم المحيطه بنا فى الكون لكن حتى وقت قريب لم يكن أحد يعلم كم عدد الكواكب فى الفلك المحيط |
Hindistan'da son zamanlara kadar, kimse bir şehirden değildi; insanlar sadece şehire göç etmişlerdi. | TED | حتى وقت قريب في (الهند)، لم يكن أحد قد ولد بمدينة، كانت الناس تهاجر إلى المدن فحسب |
Bir de son zamanlara kadar hiçbir şey için uykunuzun kaçmadığını söylediniz. | Open Subtitles | قلتَ لي أيضاً أنكَ حتى مؤخراً لم تفقد النوم لأي شيء |
son zamanlara kadar gayet iyi gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كانَ بخيرِ حال اقصد ،، حتى مؤخراً |
Evet, son zamanlara kadar bu bilgi halka açık değildi ama deprem Los Angeles'ı yıktğında, başkan kızını, annesiyle yaşaması için Brezilya'ya gönderdi. | Open Subtitles | نعم, كان هذا الآن ليس العامة المعرفة حتى وقت قريب ولكن عندما دمر الزلزال LA, بعث رئيس بلدية ابنته ثم الرضع إلى البرازيل للعيش مع والدتها. |
son zamanlara kadar hiç sorunum olmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن لي واحد حتى وقت قريب |
- son zamanlara kadar. | Open Subtitles | - حتى مؤخراً. |