| Sonalar, narkotik bir madde olan ketrasel-beyazı üretmişler. | Open Subtitles | انظري لهذا. قوم "سونا" معروف أنهم أنتجوا، كميّات ضخمة من مخدر "كتريسل الأبيض." |
| Fakat Sonalar işlev bozukluğundan önce ateş etmediklerini iddia ediyorlar. | Open Subtitles | لكن تقرير مركبة "سونا" يزعم أنهم لم يطلقوا النار، حتى بعد أن أصابه القصور الوظيفيّ. |
| Sonalar gezegenin halkalarındaki metafazik tanecikleri toplayabilirler. | Open Subtitles | "سونا" طوّرت عمليّة، لجمع الجسيمات الميتافيزيقية من حلقات الكوكب. |
| Biz bulana kadar Sonalar gezegende ayrı bir koloni kurabilirler. | Open Subtitles | إذًا قوم "سونا" بمقدورهم تشييد مستعمرة مستقلة، على الكوكب حتى نجد السبيل. |
| Bunu bizim bildiğimiz gibi Sonalar da biliyorlardır. | Open Subtitles | حتى هذه اللحظة، قوم "سونا" سيقومون بمسح لهذه المنطقة. سيعلمون ما نفعله أيضًا. |
| Sonalar ve Bakulular aynı ırk. | Open Subtitles | قوم "سونا" و"باكو" العِرق ذاته. |