Acı içinde olduğunu ve hayatını sonlandırmak için silah almak istediğini söylüyordu. | TED | قال بأنه كان في صراع عنيف مع النفس وأراد أن يحصل على سلاح ناري حتى يتمكن من إنهاء حياته. |
Cevabım şu oluyor: "Çocuğa karşı şiddeti sonlandırmak için çalışıyorum, | TED | والذي أُجيب عليه، "أنا أعمل على إنهاء العنف ضد الأطفال |
Şiddeti sonlandırmak, yapılması gereken doğru bir şey, küçük bir yatırım. Kanıtlanmış çözümlerimiz var ve yolun başındayız. | TED | إنهاء العنف هو ما ينبغي القيام به، إنه استثمار ذكي نقوم به، لدينا حلول قائمة على أدلة، ولدينا بدايات الرحلة، |
Enerji fakirliğini sonlandırmak için bize gereken şey, bu temiz enerji ürünlerini insanlara getirebilecek son-mil bayileridir. | TED | ما نحتاج لإنهاء فقر الطاقة، هو مُقَسطي الميل الأخير الذين يوفرون بدائل طاقية نظيفة للسكان |
LGBT bireylerine karşı ayrımcılığı sonlandırmak için Berlin Emniyeti ile çalışmalar yaptı ve LGBT bireyleri enstitüde işe aldı. | TED | عمل مع دائرة الشرطة في برلين لإنهاء التمييز ضد الأشخاص المثليين. ووظفهم في المعهد. |
Teğmen, bunu sonlandırmak istiyorsanız, FBI'dan ajan Hilary'i buraya getirin. | Open Subtitles | ايها الملازم اذا اردت انهاء الامر احضر العميل هيلارى من الـ اف. |
Bu adalet açlığını sonlandırmak için savaşıyoruz. | Open Subtitles | وتشجعنا لننهي هذا الجوع من أجل العدالة |
Gıda güvencesizliğini sonlandırmak için bağışlanmış milyonlarca dolarla açlığı yıllar önce bitirmiş olmalıydık. | TED | ومع ملايين الدولارات التي يتم التبرع بها لإنهاء انعدام الأمن الغذائي كان يجب علينا إنهاء الجوع منذ سنين مضت. |
Yoksa onların hayatını sonlandırmak senin Yüceliş umudunu bitereceğinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أو أنك تخاف أن إنهاء حياتهم قد ينهي آمالك بالتصعد؟ |
İnsanlarla makineler arasındaki savaş döngüsünü sonlandırmak istedik. | Open Subtitles | لقد حاولنا إنهاء دورة الحرب بين السيلونز والبشر |
Jimmy'nin, Motor Kulübü'yle olan ilişkimizi neden sonlandırmak istediğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين لم " جيمي " يريد إنهاء ارتباطه بالجماعة ؟ |
İrtibatı sonlandırmak için iyi olurdu. | Open Subtitles | أنه سيكون من الأفضل ل إنهاء هذا الاتصال. |
Üzerini giyindikten sonra ofisimde buluşalım. Gebeliği sonlandırmak istemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | حسنا، ارتدي ملابسك وقابلوني في مكتبي. لا تريد إنهاء الحمل، أليس كذلك؟ |
İnanıyorum ki çocuğa karşı şiddeti sonlandırmak için bu nesilde eşsiz bir olanağımız var. | TED | أُؤمِن أننا نملك فرصة تاريخية لم يسبق لها مثيل في هذا الجيل لإنهاء العنف ضد الأطفال. |
Zavallı hayatımı sonlandırmak uğruna tüm beceri ve cesaret gerektiren çekişmelere girdim. | Open Subtitles | دخلت كل مسابقة للمهارة والتحدى فى محاولة لإنهاء حياتى البائسة |
Başkan strateji değiştirmeye karar verdi bu olayı sonlandırmak için ilk ve son olarak gerekli tüm tedbirleri alıyor. | Open Subtitles | قرّرَ الرئيسُ تغييرَ استرتيجيّته و اتّخاذِ أيّ اجراءاتٍ لإنهاء هذا مرّةً و للأبد |
Bana sakso çektikten sonra yaşamınızı sonlandırmak için ancak iki sene dayanabilirsiniz. | Open Subtitles | هذه هي المدة التي تعيشها بعد أن تمارس جنس فموي لي قبل أن تضطر لإنهاء حياتك |
"...sonlandırmak için de tecavüz nidaları atacaktır. | Open Subtitles | النساء قد تبكي للاغتصاب , من اجل انهاء حياة بريئة |
Söylediğin şey beni çıldırttı bunu şimdi sonlandırmak istiyorum. | Open Subtitles | ذلك اخافني جدا واردت انهاء الموضوع بسرعة |
Bu adalet açlığını sonlandırmak için savaşıyoruz. | Open Subtitles | وتشجعنا لننهي هذا الجوع من أجل العدالة |
İstemediklerinizin ajanlığını sonlandırmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | و أنت تُريد طَرد الذين لست مهتماً بهم؟ |
Amacımız bu işgali sonlandırmak. | Open Subtitles | هدفنا هو الأنهاء من هذا التسلط المفروض من قبل المنظمة |