"sonra fark ettim ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثم أدركت أنني
        
    • ومن ثم أدركت
        
    • بعدها أدركت
        
    • بعدها ادركت
        
    • بعد ذلك أدركت
        
    • ثمّ أدركت
        
    • ثمّ أدركتُ
        
    Ama Sonra fark ettim ki, buraya çıkıp ot sarıp kafayı bulsam falan kimsenin ruhu duymaz. Open Subtitles و من ثم أدركت أنني أستطيع الوقوف هنا و أن أقوم بتدخين الحشيشة و أي شيء آخر
    Sonra fark ettim ki, 4-25'lik talep forumlarına bakıyormuşum. Open Subtitles ثم أدركت أنني كنت أنظر إلى 4-25 شكلاً من أشكال الطلبات
    Sonra fark ettim ki vücudum savaşın insanlara yaptıklarının en iyi örneğiydi. TED ومن ثم أدركت أن جسدي كان، بأكثر من طريقة، نموذج حي لما يمكن للحرب فعله بأي شخص.
    Ama Sonra fark ettim ki, hiçbir zaman daha az acı çekecek kadar olgunlaşmayacaksınız. Open Subtitles لكني بعدها أدركت أنه مهما كنتم كبار هذا لن يؤلم بشكل أقل
    Bu tuhaf Belçikalı'yı merak ediyordum Sonra fark ettim ki karını arıyorsun. Open Subtitles تسائلت عن غريب الأطوار البلجيكي ، بعدها ادركت .. انك تبحث عن زوجتك .
    Ama Sonra fark ettim ki bunlar altından değil, pirinçtenmiş. Open Subtitles ولكن بعد ذلك أدركت أنّها ليست من الذهب، و إنّما من النحاس.
    Sonra fark ettim ki ben de eskiden böyle yapardım. Open Subtitles ثمّ أدركت أنّ هذا هو بالضبط ما اعتدت على فعله
    Sonra fark ettim ki kimseye aşık olmadığın için böyleydin. Open Subtitles ومن ثمّ أدركتُ... كان ذلك لأنّكَ لم تحبّ أحداً
    Sonra fark ettim ki onu bavula öyle koyamazdım. Open Subtitles ...ثم أدركت أنني لم أستطع لم أستطع وضعها بهكذا حقيبة كانت كبيرة جدا
    Sonra fark ettim ki, yalniz degildim. Open Subtitles ثم أدركت أنني لست بمفردي.
    Bir seyahate çıkıyoruz. Hadi! Ve Sonra fark ettim ki kumarhane sana bahsettiğim spanın hemen yanındaymış. Open Subtitles إننا ذاهبون برحلة في السيارة تعالي! ومن ثم أدركت أن ذلك الكازينو
    Ben de aynı şeyi düşündüm, ama Sonra fark ettim ki 10 blok ötede olaylar var. Open Subtitles فكرت بنفس الأمر، لكن بعدها أدركت أن هناك مشاكل على بعد 10 مربعات سكنية.
    Sonra fark ettim ki senin hakkında aslında hiçbir şey bilmiyormuşum. Open Subtitles بعدها أدركت أني أجهل كل شيء عنك.
    Evet, ilk önce öyleydi. Ama Sonra fark ettim ki... Open Subtitles نعم, في البداية, لكن بعدها ادركت
    Ama Sonra fark ettim ki şekiller daha çok kuyruklu ve mercanımsı. Open Subtitles لكن بعد ذلك أدركت أن الأنماط قرنية الشكل ومرجانية
    Onu düşündüm ama Sonra fark ettim ki üstüme çok yakıştı. Open Subtitles ,فكرت في هذا ...لكنني بعد ذلك أدركت أحببته بعض الشيء
    Sonra fark ettim ki... Open Subtitles ثمّ أدركت...
    Ve Sonra fark ettim ki, yanlış yerde arıyorum. Open Subtitles ثمّ أدركتُ أنّي أنظر في المكان الخاطئ.
    Sonra fark ettim ki Davidson geçen sene kaybolan tek polis değil. Open Subtitles {\pos(192,220)} من ثمّ أدركتُ أنّ (ديفيدسون) ليس الشرطي الوحيد الذي فُقد العام الماضي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more