"sonra seninle" - Translation from Turkish to Arabic

• معك بعد
• بك بعد
• معكِ بعد
• إليك بعدما
• ولن تسمع
• معك لاحقاً
• اليك بعدها

Seni siktikten sonra seninle konuşan birisiyle yaşamak.
أن تعيشي مع شخص يتكلم معك بعد أن يقوموا بمضاجعتك.

İki kadeh şarap ve yirmi dakika hava attıktan sonra seninle yatağa girdim.
انا ذهبت الى السرير معك بعد كأسين من النبيذ وبعد عشرين دقيقة من التيه

Tüm yaşadıklarımızdan sonra seninle arabaya biner miyim sanıyorsun?
هل تعتقد اني سأركب السيارة معك بعد كل ما مررنا به؟

Vuruldaktan sonra seninle ilgilendiğim günlerdeki gibi bütün günü yatakta beraberce geçirmeyi özledim.
شيء واحد سأفتقده في رعايتي بك بعد طلقة النار أننا لن نقضي كل اليوم في السرير معًا

Şerif, bebeğini terk ettikten sonra seninle konuşmuştu... nasıl davranman gerektiğini söyledi... ama sen onu dinlemedin.
المأمور تحدث معكِ بعد تركتِ طفلك قال لكِ كيف يكون تصرفك ولكنكِ لم تستمعى إليه ..

Bilgisayarını tamir ettikten sonra seninle konuşmaya devam etti mi?
هل استمرت بالتحدث إليك بعدما أصلحت كمبيوترها؟

sonra seninle işimiz bitmiş olacak.
ولن تسمع مني مجدداً.

- Bunu sonra seninle konuşmaktan mutluluk duyarım.
أنا سعيد بمناقشة هذا معك لاحقاً

Olanlardan sonra seninle tekrar birleşirsem, salaklık ederim.
يجب أن أكون أبلها لأعود اليك بعدها

Ölüm şeklinden sonra seninle böyle bir şey yapacağımı düşünmüyorsan...
اذا كنت تعتقد اني ساكون هنا معك بعد الطريقة التي انت مت بها

Hiç bir yıldız bundan sonra seninle çalışmak istemeyecektir.
لن يريد اي نجم شباك العمل معك بعد الآن

Sence ömür boyu mutluluk fikri eve gelip sen yattıktan sonra seninle konuşup dertleşmek mi?
"السعادة المُطلقة" أنها تأتي منكَ و تخرج معك بعد ممارستك للجنس؟

İşimiz bittikten sonra seninle ben de oynayabilirim.
و يسرّني أن ألعب معك بعد أن ننهي عملنا.

Ben bana yaptığın şeyden sonra seninle çalışmayı sürdürüyorum.
أنا لا زلت أعمل معك بعد الذي فعلته بي.

Gerçekten bir düşün Andy bundan sonra seninle kalacakmı?
هل تعتقدين أن "آندى" سيبقى معك بعد هذا؟

- Öğleden sonra seninle buluşacağım.
ـ سألحق بك بعد ظهر اليوم

Babanla aramızda olanlardan sonra seninle konuşuruz sanıyordum. Chick, Caleb'le aranızda olanlar Caleb'le aranızda kalsın. - Niyetimin sizi ölüme yollamak olmadığını biliyorsun, değil mi?
ظننت بأنني سأعرف ماحل بك بعد ماحدث بين أبيك وبيني اسمع يا (تشيك) , مهما كان ماحدث بينك وبين (كيلب) أعتقد بأنه يجب أن يبقى بينك وبين (كيلب) أظن أنه من الافضل أن ترحل

Bir saat sonra seninle irtibata geçeceğim, Steve.
سأتصل بك بعد ساعة، يا (ستيف)

Uğradığın için teşekkürler. Geçen geceden sonra seninle konuşmak istiyordum.
شكراً لحضوركِ، لقد أردت الحديث معكِ بعد الليلة الماضية

Bana sanki dadılar ve mürebbiyeler etraflarını sarmış çaydan sonra seninle bir saat geçirebilmeleri için süslenip püslenmişlerdir gibi geliyor.
أنا أتصورهم مُحاطين بالمربيات وجليسات الأطفال يُعاملون برسمية وتُكوى ملابسهم لقضاء ساعة معكِ بعد الشاي

Yaptığından sonra seninle konuşmadığını sanıyordum.
توقعت انه لا يتحدث إليك بعدما فعلت

Elliot, yaptıklarından sonra seninle konuşabilmek için uzun bir yol katettim.
(إيليوت), تطلّب الأمر مني الكثير للتحدث إليك بعدما فعلته

sonra seninle işimiz bitmiş olacak.
ولن تسمع عني بعدها مُطلقاً.

Daha sonra seninle edeceğim.
سأتفق معك لاحقاً انظر يا ستيف