"sonuçlanan" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدى
        
    • أدت
        
    • و التي ستنتهي
        
    • أدّت
        
    • تتحوّل بشكل
        
    Yaklaşık 64 yıl önce, görme engelli olmamla sonuçlanan 10 haftalık bir prematüre olarak doğdum. TED ولدت قبل الأوان بحوالي 10 أسابيع، مما أدى بي الى العمى قبل 64 عاماً.
    İdam cezası ile sonuçlanan davanın kanıtlarını ben sundum. Open Subtitles أنا من أعطى الدليل الذي أدى إلى الحكم عليه بالموت
    Hayatıma daha önce var olmayan bir değer kattı ve onun doğumuyla sonuçlanan her türlü kararımdan pişmanım. Open Subtitles إنها تعطي قيمة إضافية للحياة,قيمة لم تكن من قبل. و أندم على كل قرار أدى إلى ميلادها.
    Diğerleri kalıcı özür ve şekil bozukluğu ile sonuçlanan hasarlar aldı. TED تكبّد غيرهم بإصابات أدت بعضها إلى تشوهٍ وإعاقاتٍ مستديمة.
    Sonunda, Dessalines’in yönetimi 1806’da suikastla sonuçlanan siyasi bir komployu teşvik etti. TED في النهاية، شجَّع حكم ديسالين على المؤامرة السياسية التي أدت إلى اغتياله في 1806.
    - Şey seni bir baloya davet etmemle sonuçlanan uzun bir hikaye. Open Subtitles انهاقصةطويلة, و التي ستنتهي بدعوتي لك للذهاب معي إلى الحفل الراقص
    Ajan Lisbon, iki polis memuru ve bir FBI ajanının ölümüyle sonuçlanan gizli bir operasyonun başındaydı. Open Subtitles العميلة (ليزبن) أدارت عملية سرية التي أدّت لوفاة ضابطين من الشرطة وأحدهم عميل للمباحث الفيدراليّة.
    Bir dizi soygunun ölümle sonuçlanan son halkasına yetkililer "Turist Cinayeti" adını taktı. Open Subtitles "سلسلة سرقات تتحوّل بشكل مميت إلى ما تدعوه الشرطة الآن بـ"جريمة العطلة""
    Hatalı ultrason yazılımı stres çatlaklarını belirleme konusunda başarısız olunca felaketle sonuçlanan bir deneme sürüşüne ve Türk hükümetinin milyarlar kaybetmesine neden oldu. Open Subtitles حدث خلل بنظام الموجات فوق الصوتية فشل في تحديد شقوق موجودة مما أدى إلى إختبار تشغيل كارثي
    "olayları devamında gelen ve çalışanların kaybıyla sonuçlanan... Open Subtitles التهديد الأمني الواضح، أدى إلى
    Onlar güvenlik riskleri ile sonuçlanan birçok olayı örtbas ediyorlar. Open Subtitles إنهم خطر أمني، أدى إلى" "تكميم الأفواه بكثرة
    Onlar güvenlik riskleri ile sonuçlanan birçok olayı örtbas ediyorlar. Open Subtitles إنهم خطر أمني، أدى إلى" "تكميم الأفواه بكثرة
    Dün Özel Ajan Jack Willis'in görev esnasında ölümüyle sonuçlanan olayda federal ajanlarla silahlı çatışmaya giren kaçak Lula Phillips öldü. Open Subtitles الهاربة " لولا فيليبس " لقت حتفها أثناء تبادل إطلاق النار مع الشرطة كما أدى أيضا لمقتل العميل الخاص " جاك ويليس " مات و هو يؤدى واجبه
    Ve benim profesyonel fikrimce bu hastanın ölümüyle sonuçlanan krize yol açtı. Open Subtitles وبحكم عملي ، برأي سببت لها الأزمة التي أدت الى وفاتها
    Anderson, nasihatime uymayarak koruman altındaki iki Çin vatandaşının ölümüyle sonuçlanan operasyonu sürdürdün. Open Subtitles وأكملت عملّية أدت لمقتل مواطنيّن صينييّن بطريقة وحشية تحت حمايتك
    "...yanlış yere mahkumiyetim ve seninle ayrılığımızla "sonuçlanan acımasız ihaneti yazmaya çalıştım. Open Subtitles "حاولت جمع تفاصيل الخيانة القاسية التي أدت إلى سجني ظلماً "وانفصالنا الذي لا يحتمل.
    Bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan bir şeytan çıkarma ayini düzenledin. Open Subtitles وأجريت عملية طرد أرواح أدت موت طفل
    - Şey seni bir baloya davet etmemle sonuçlanan uzun bir hikaye. Open Subtitles انهاقصةطويلة, و التي ستنتهي بدعوتي لك للذهاب معي إلى الحفل الراقص
    Ajan Lisbon, iki polis memuru ve bir FBI ajanının ölümüyle sonuçlanan gizli bir operasyonun başındaydı. Open Subtitles العميلة (ليزبن) أدارت عملية سرية التي أدّت لوفاة ضابطين من الشرطة وأحدهم عميل للمباحث الفيدراليّة.
    Bir dizi soygunun ölümle sonuçlanan son halkasına yetkililer "Turist Cinayeti" adını taktı. Open Subtitles "سلسلة سرقات تتحوّل بشكل مميت إلى ما تدعوه الشرطة الآن بـ"جريمة العطلة""

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more