Dünyanın sonunun gelmiş olduğu bir zamanda geçiyor. Farkı bu. | Open Subtitles | مفترض أن يحدث في نهاية العالم هذا ما يجعله مختلفاً |
Milyonların ölümünü, ulusumuzun ve medeniyetimizin sonunun gelmesini engelleyebilmiş olacağımı bilerek yaşayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنّه كان بإمكاني منع وفاة الملايين، ومنع نهاية أمتنا، ونهاية حضارتنا كما نعرفها |
Frank'le geçirdiği bir hafta sonunun ardından eminim tam bir enkaz yığınıdır. | Open Subtitles | بعد عطلة نهاية أسبوع مع فرانك أنا متأكدة من أنه تحطم بالكامل |
Dünyanın sonunun nasıI geldiği, ayinde ne kullanıIdığı belli değil. | Open Subtitles | إنها لاتخبرنا كيف ينتهي العالم، و لا عن تفاصيل الطقوس |
Bu yüzden sana geldim, çünkü sonunun nasıl biteceğini biliyorum. | Open Subtitles | لذا جئت لأتحدث إليكِ ... لأنني أعرف كيف سينتهي الأمر |
Bu yolun sonunun nereye çıkacağını merak ediyorsanız kaybolan parayı takip edin. | Open Subtitles | اذا اردت أن تكتشف ما في نهاية هذا الطريق إتبع النقود المفقودة |
Gördüğün şey, hikayenin sonunun sadece küçük bir parçasıydı. Öleceksin. | Open Subtitles | ما رأيته كان مجرّد مشهد صغير مِنْ نهاية قصّتك، ستموتين |
Benimkiler dünyanın sonunun yaklaştığını gördüler ve bu konuda hiç bir şey yapmadılar. | Open Subtitles | لم يكونا قدوة بالضبط ولكن توقع والدايّ نهاية العالم ولم يحركا ساكنًا بشأنه |
Essex gemisinin hikayesinin sonunun üzüntü verici de olsa aydınlatıcı bir bilgi verdiğini düşünüyorum. | TED | وأعتقد أن نهاية القصة ويلشيب إسكس ويقدم الإنارة، إذا كانت مأساوية، مثال. |
Üzerinden uzun zaman geçti ve hikayemin başlangıcının, ortasının ya da sonunun neresi olduğunu bulamadım. | TED | زمن طويل قد مرّ، ولم أستطع ببساطة معرفة بداية أو منتصف أو نهاية قصتي. |
Bu, zihinsel sağlık salgınında sonunun başlangıcı olabilir. | TED | بالإمكان أن يكون هذا بداية نهاية وباء الصحة العقلية. |
Aileleriyle geçridikleri uzun bir hafta sonunun ardından da geri dönüp işlerin nasıl gittiğini kontrol ediyorlar. | TED | المحتالون، بعد عطلة نهاية أسبوع طويلة مع الزوجة والأولاد، يعودون ليروا كيف سارت الأمور. |
Bu iki zıt güç arasındaki savaşın sonucu evrenin sonunun nasıl gerçekleşeceğini belirleyecek. | TED | إن حصيلة التجاذب بين هاتيْن القوتيْن تحدد كيف ستكون نهاية كوننا. |
Hayır. sonunun Doughboy gibi olmasını istiyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، أعتقد بأنك تريد أن ينتهي بك المطاف مثل دوبوي؟ |
Bu kurban töreni olmadığı takdirde, güneşin gökyüzünden aşağıya düşeceğine ve dünyanın sonunun geleceğine inanırlardı. | Open Subtitles | كانَ أولئكَ الناس مُقتنعين أنهُ بدون هذهِ الأُضحية ستقعُ الشمسُ من السماء و ينتهي العالَم |
Bir sürüsünün bu şekilde sonunun geldiğini gördüm. Bir sürüsünün öldüğünü gördüm. | Open Subtitles | شاهدتُ الكَثيرَ مِنهُم ينتهي بهِم المَطاف في مكانٍ كهذا، أو يَموتون |
sonunun böyle olacağını ona söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بأنّ الأمر سينتهي بهذا الشكل |
Ama sonunun kötü biteceğini bilmek, bizi daha önce hiç durdurmadı. | Open Subtitles | لكن معرفـة أن شيئـاً مـا سينتهي بشكل سيء لم توقفنـا قط من قبل |
Max, sonunun ona benzemesini istemedi. | Open Subtitles | ماكس لا يريد ان تكون نهايته بنفس الطريقة |
Bana orada dünyanın sonunun geldiğinden bahsettiklerini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنهم بأعلي يتحدثون عن وجود مشاكل بأعلى هناك .. أشياء تتعلق بنهاية العالم |
Nina'yla ilişkini... uyuşturucu meselesini... ve sonunun kötü olacağını. | Open Subtitles | عنك أنت ونينا والمخدرات وأن هذا الوضع سوف ينتهى إلى حالاً أسوء |
Hatta, 2008 mali kriziyle birlikte, birçok kişi bunun Amerikan gücünün sonunun başlangıcı olduğunu söyledi. | TED | للأمانة، مع أزمة 2008 الاقتصادية، الكثير قالوا أنها البداية لنهاية القوة الأميركية. |
Avrasya'ya karşı olan savaşın sonunun yaklaştığını söylemekle yetkiliyim. | Open Subtitles | وقد تم التصريح لي لأقول بأن الحرب ضد أوراسيا كادت ان تقترب من نهايتها تم إعتقال أو قتل ا.. |
Anlaşıldı, sen de sonunun o kaltak gibi olmasını istiyorsun ha? | Open Subtitles | لقد فهمت , تريد ان تكون نهايتك مثل نهاية هذه الساقطة , أليس كذلك؟ |
Küçük hanım, bu hayatının sonunun başlangıcı. | Open Subtitles | ايتها السيده الصغيره هذه بدايه نهايه حياتك |
sonunun duvar boyamak olacağını ve köpeklerin de o duvarlara işeyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | لقد قال كان عليه الاا يرسم على الجدران والكلاب تبول على الحائط |