Sookie, bu kekten biraz Rory'ye götürebilir miyim? | Open Subtitles | سوكي, هل أستطيع أن أأخذ بعض هذه الكعكة لروري؟ |
Sookie, onu buraya davet ettim diye zaten telaş içinde. | Open Subtitles | سوكي, إنها حقا مضطربة لأنني دعوته إلى هنا |
Sookie, lütfen sana yalvarıyorum, kendine çeki düzen ver. | Open Subtitles | سوكي أرجوكي.. سأجعلك تبدأين من جديد سنتحمل هذا سوية |
Bakalım Sookie bana ne kadar borç verebilecek. | Open Subtitles | نحن سَنَرى كَمْ فاليوم العمّة سوكى يُمْكِنُ أَنْ تُعيرَني. |
Oh, Sookie, Sookie. now. Rough. | Open Subtitles | اوه سوكى سوكى , الان تصبح قاسية |
Az önce şu yığın Sookie'yi yemeye kalktı. | Open Subtitles | وكونى حذرُه جداً. هذه الكومةِ حاولتْ أَكْل (سوكى). |
Eğlenmiş, Sookie, aynen annemin dediği gibi. | Open Subtitles | لقد قضت وقتا ممتعا ياسوكي كما قالت أمي |
Anne Sookie'nin işi var zaten. Otelde Şef Aşçı. | Open Subtitles | أمي, سوكي لديها عمل إنها كبيرة الطباخيين في الحانة |
Bu akşam Sookie'nin çalışacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظـننت أنه من المفترض أن تعمل سوكي الليلة |
Senin yüzünden Sookie'nin kılına zarar gelirse sadece isimden ibaret olan kalbine kazığı saplarım. | Open Subtitles | اذا تأذت سوكي بأي طريقة بسببك لن أتوقف حتى أنتقم منك |
Sookie Stackhouse'un Güneş Kardeşliği Kilisesi'nin bodrumunda olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | سأكون سعيدة لتمرير الرسالة أخبريه أن سوكي ستاكهاوس في قبو |
Sookie'yi kendi başına kazanamadığın için yaratıcımı çağırmak senin için bile zayıf ve çaresizce. | Open Subtitles | أنك لا تستطيع أن تربح سوكي هو ضعف ويأس ، بالنسبـة لك |
Ama dürüst olmam gerekirse onun için ne yapabilirsin ki, Sookie? | Open Subtitles | لكن سوكي ، بصرآحـة مالذي يمكنك فعلـه له ؟ |
- İnanamıyorum. Sookie seni üşümüş ve korkmuş hâldeyken yol kenarından alıp evini açtı sana. | Open Subtitles | هيه، سوكي التقطتك وأنت تشعر بالبرد والخوف من على جانب الطريق، |
Sookie ile ben oraya gittiğimizde ucuz koltuklardan alırız. | Open Subtitles | (سوكى) وأنا يُمْكِنُ أَنْ نشتري مقاعدَ رخيصةَ هناك. |
Annemi de Sookie'yi de hiçbir yerde bulamadım. | Open Subtitles | - حَسناً؟ - أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَجِدَ ماما أَو (سوكى) فى أي مكان. |
Sookie ile Jackson ilk randevularına çıktılar. | Open Subtitles | ماذا يجري هناك؟ (سوكى) و(جاكسن) على ميعادهم الأولِ. |
Sookie ili Jackson'ın bu gece yeniden buluşacağını söylemiş miydim? Bir haftada üçüncü kez mi? | Open Subtitles | أخبرتُك (سوكى) و(جاكسن) على ميعاد أخر اللّيلة؟ |
Hoşça kal, Sookie. | Open Subtitles | مع السلامة، سوكى. |
Sookie ve sen, Sookie ve digerlerinden çok farkli. | Open Subtitles | إن علاقتك ب(سوكى) تختلف عن علاقتها بأى شحص آخر |
- Rahatlatmak yeter, Sookie. | Open Subtitles | - يكفي تعزية ياسوكي |