Sophia gittikten sonra onu unutmak için ava çıkmaya karar verdim. | Open Subtitles | بعد ذهاب صوفيا, أردت إزاحتها من تفكيري لذا فقد ذهبت للصيد. |
Hayır, yanınızda olacağım Sophia. Onu kendi kızım gibi koruyacağım. | Open Subtitles | كلا،سوف اكون هنا صوفيا سوف احميها كما لو كانت ابنتي |
Sonunda Sophia'nın adresini bulması için özel bir dedektif tuttum. | Open Subtitles | اضطررت في النهاية لاستئجار مخبر الخاص للعثور على عنوان صوفيا |
Biliyorsun ki Sophia ve ben o geceden sonra konuşmadık. | Open Subtitles | .. تعلمين أنا وصوفيا لم نتحدث منذ تلك الليلة |
Şimdi Zambak'ın Kar Çiçeği için yazdığı son yazıyı ve o yazının Sophia'yla benim için ne ifade ettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن فهمت زنبقة النقش الأخير عن زهرة الثلج وماذا يعني هذا بالنسبة لي وصوفيا |
Sophia ve Charlie Carter'la aranızda nasıl bir ilişki var? | Open Subtitles | ماهي علاقتك ؟ بصوفيا وتشارلي كارتر |
Eğer göçmen bürosu devralırsa, o zaman Sophia'nın sınırdışı edilme ihtimali var. | Open Subtitles | اذا تولت ادارة التهجير الموضوع هنالك احتمال ان صوفيا سوف يتم ترحيلها |
Birliğim Kabil'de üs kuruyor. Oh. Sophia'yı hapisten çıkardın mı? | Open Subtitles | وحدتي سترجع إلى كابل هل اخرجت صوفيا من الحجز ؟ |
Ve ben yargıcın sadece Sophia'nın liyakata değer biri olması ile etkileneceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | و انا لست مقتنع ان القاضي سيكون بصف صوفيا او ان يوافق عليها |
Calvin Amy'i Sophia adındaki bir restoranın yakınlarından arabasına aldığını söylüyor. | Open Subtitles | كالفين يَقُولُ بأنّه أركب أيمي في سيارتِه قُرْب مطعم مسمّى صوفيا |
Sophia Tsaldari, bir grup seçkin iş lideriyle görüşmek için New York'ta. | Open Subtitles | صوفيا تسالديري هنا في نيويورك للقاء مجموعة مُختارة من كبار رجال الأعمال |
Sophia, 70 küsur yaşında ve harika görünüyor. | TED | تبلغ صوفيا الأكثر من ٧٠ عاماً ومازالت تبدو رائعة |
Sophia Loren tam önümde duruyordu --tabii benden bir 30 cm kadar uzun kendisi, kabarık saç unsurunu ise hiç hesaba katmıyorum. | TED | وكانت صوفيا لورين كانت أمامي مباشرة، وكانت أطول مني بقدم بدون أن نقيس الشعر المنفوش |
Ki bu benim açımdan iyi bir şeydi. Çünkü basında çıkan fotoğraflarda ben de görünüyordum. Çoğunlukla Sophia'nın bacaklarının arasında. | TED | وكان هذا من حظي، لأني في أغلب صور الصحافة كنت ظاهرة كذلك، حتى لو كنت بين سيقان صوفيا |
Kaçışı sırasında sadece en küçük kızı Sophia'yı kurtarabilmişti, diğer çocukları ise esaret altında kalmaya devam etti. | TED | خلال هروبها استطاعت إنقاذ ابنتها الصغرى صوفيا فقط، بينما ظل باقي أبنائها قيد الأسر. |
Sophia, seni boşboğaz, yeğenimi rahat bırak. | Open Subtitles | أنت تدعين للرذائل , صوفيا دعى حفيدتى وشأنها |
Bu Küçük Sophia. Ve Jean-Marie, Ann-Marie, Louise-Marie. | Open Subtitles | هؤلاء هم صوفيا الصغيرة,جان ماري آن ماري,لويس ماري |
Ama kutlamaya katılmanızın, Roman ve Sophia için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعِ انه من المهم لرومان وصوفيا مجيئكِ في الأحتفال |
Marilyn Monroe ve Sophia Loren ile üçIü seks fantezisi oluşturdum. | Open Subtitles | وl إستحضر threesome معي، مارلين مونرو وصوفيا لورين. |
- Sophia var. Sanırım bu kadar. | Open Subtitles | وصوفيا ، وأناأعتقد أن كل ما في الأمر. |
Bunun Sophia'yla ne ilgisi var? | Open Subtitles | ما علاقة هذا بصوفيا? |
Ve Sophia Pena ile bağlantınız nedir? | Open Subtitles | و ما هي علاقتك بصوفيا بانيا |