Bugün paldır küldür düştüğünü kimlerin gördüğünü bütün sınıf arkadaşlarına soralım mı, Paulie? | Open Subtitles | نحن من ينبغي ان نسأل.. كل زملائئك فى الفصل شاهدوك مرمي عالارض اليوم.. |
Bu soruyu kendimize soralım, onlara nasıl daha iyi davranabiliriz? | Open Subtitles | دعنا نسأل أنفسنا كيف يمكننا أن نخدهم بشكل أفضل ؟ |
Şuradaki kemerinde silah dışında her şeyi olan güvenlik görevlisine soralım. | Open Subtitles | لنسأل الحراس. من يملك كل شيء على حزامه ما عدا المسدس. |
"A Million Ways to Die in the West"i soralım. | Open Subtitles | علينا أن نسألها عن فيلم "مليون طريقة لتموت في الغرب" |
Şimdi beyine geri dönüp soralım: Bu sinirsel kenetlenmeyi sağlayan nedir? | TED | والآن دعونا نرجع إلى الدماغ ونسأل: ما الذي يقود هذا التزامن العصبي؟ |
Belki de ruh çağırma seansındaki gibi yapmalıyız. Soru soralım. | Open Subtitles | ربّما الأمر كجلسة تحضير الأرواح علينا أن نطلب |
Öyleyse kendimize şunu soralım, bu tarz kalıntılar 4.000 yıl sonrasının halkına, bizim hakkımızda ne anlatırdı? | TED | الان هيا نسأل انفسنا ماذا يمكن لهذه التحف ان تخبر عنا للناس في المستقبل بعد 4000 سنة ؟ |
Gelin, 221B Baker Sokağına gidelim ve Sherlock Holmes'u soralım. | TED | لنذهب إلى 221ب شارع بايكر و نسأل شيرلوك هولمز. |
Şu anda yapmamız gereken, bunun çok daha derin bir hâli. Kendimize soralım, sahip olunan şeylerle tanımlanmayan bir hayat yaşamak ne anlama gelir? | TED | ما ندعو إليه اليوم، أعمق من ذلك بكثير، وهو أن نسأل أنفسنا ماذا يعني أن نحيا حياة غير محددة بأشياء. |
Yani, kendi kendimize soralım: Neden bununla savaşıyoruz? | TED | أقصد , دعونا نسأل أنفسنا : لماذا نحاربه ؟ |
Öyleyse kendi kendimize soralım: Bizler bu olağanüstü sabit Holosen durumuna bir tehdit mi oluşturuyoruz? | TED | يجب أن نسأل أنفسنا: هل نحن نهدد هذا الإستقرار الغريب لمرحلة الهولوسين هذا؟ |
O zaman atalarımızın öğrettiği gibi Tanrılara soralım. | Open Subtitles | لذا، دعونا نسأل الآلهة كما علمنا أجدادنا. |
Durun! Babamı görmüş mü diye şu çirkin bayana soralım. | Open Subtitles | تمهلوا، لنسأل تلك السيدة القبيحة إن كانت قد رأت والدنا |
-Kurbanda kan olması normal. Ama şunu soralım: | Open Subtitles | انت تتوقع دماء على الضحية لكن لنسأل هذا السؤال |
Durun! Babamı görmüş mü diye şu çirkin bayana soralım. | Open Subtitles | مهلاً، لنسأل تلك السيدة القبيحة إن كانت رأت أبي. |
Ona soralım. Belki o biliyordur. | Open Subtitles | وهذه السيدة على الحائط دعنا نسألها |
Şimdi tüm bu bilgileri toparlayalım ve soralım: Bunu benim beynimden sizinkine bir anı transfer etmek için nasıl kullanabiliriz? | TED | الآن، دعونا نأخذ كل هذه المعلومات معاً، ونسأل: كيف يمكننا استخدامها لنقل ذاكرة لدي من دماغي إلى أدمغتكم. |
Bir hatunu bir yere atayacağımızda, karıya atlayıp atlamadığını mı soralım? | Open Subtitles | نطلب منك كلّما نقلنا شخص ما، في حال أنّك أزحتها؟ |
Odasına aniden dalıp neler olduğunu soralım mı? | Open Subtitles | لا يمكن ان نقتحم ذلك المكان ونسأله مالذي حدث؟ |
O zaman çocuğa soralım. Olamaz. Ölmek üzere olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | ليس الفتى، لنسأله لا، نسيت، لا يمكننا لأنه يموت |
haklısın, manava soralım | Open Subtitles | أنت على حق ، أتعرف ماذا ؟ سنسأل بائع الخضار |
Şu elemana soralım. | Open Subtitles | لا، في الحقيقة. دعنا نَسْألُ هذا الرجلِ. |
Ferrante ve Teischer'a soralım. Davetiyen onlarda olabilir. | Open Subtitles | ربما يجب أن تصل بفيرونتي و تيشا و نسألهم إذا كان لديهم رسالتك؟ |
Sarılı olana soralım mı.. | Open Subtitles | جيد ، سأسأل الفتاة التي تلبس الاصفر |
Bunu döndüğünde Moose'a soralım. | Open Subtitles | لماذا لا نسال "موس " عندما يعود |
Hah, tamam, sorular soralım birbirimize. | Open Subtitles | تلك هي الفكرة, فلنسأل بعضنا البعض أسئلة |
Biliyor musun, seninle iddiaya varım bayan arkadaşına Dana Christine'e soralım bakalım. | Open Subtitles | أريد أن أراهن بأننا إن سألنا صديقتك هنا "دنا كريستين" أى حياة أحبتها أكثر, معك |
Yani sana bunu mu soralım... yoksa burada olan cinayeti mi? | Open Subtitles | لذلك نريد أن نسألك عن هذا أو عن الجريمة التي حدثت هنا |