"sorarlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسألون
        
    • سيسألون
        
    • يسألونني
        
    • يطرحون
        
    • لسؤالنا
        
    • سيتسائل
        
    Her gün Sue ve Carly kendilerine aynı soruyu sorarlar. Open Subtitles لذلك كل يوم سو و كارلي يسألون أنفسهم نفس السؤال
    İlk beş dakika içinde onları öldürmediğinde, insanlar ek sorular sorarlar. Open Subtitles الناس يسألون أسألة متتالية ان لم تتحفهم في اول خمسة دقائق
    Genelde bizi takmayacakları zaman önceden kibarca sorarlar, ondan sonra ne isterlerse yaparlardı. Open Subtitles بالعادة , يسألون بلطف , قبل أن يتجاهلوننا ويفعلون مايفعلون مايحلوا لهم
    sorarlar diye merak ediyorum o alet gerçekten dolu mu? Open Subtitles تعرف فقط لأن الناس سيسألون هل السلاح محشو؟
    Arkadaşlarım bana "Pascal, neden geri kalmış, değersiz, küçük bir ülkeyle bu kadar ilgileniyorsun?" diye sorarlar. Open Subtitles أصدقائي يسألونني ,باسكال, كيف يمكنك أن تكون مهتما بشيء بهذه الرجعية انها بلد تعيسة وصغيرة
    Soru sorarlar ama ağzınızda o şeylerden olur.. Open Subtitles أكره عندما يطرحون علينا الأسئلة وتكون تلك الأشياء بالفم
    Çoğu insan, onlara bir ceset bulduğunuzu söylediğinizde ceset hakkında sorular sorarlar. Open Subtitles أنت تعلم، أن معظم الناس، عندما تخبرهم إنك وجدتُ جثة، فهم يسألون عن الجثة.
    Neden benimle burada sandalyeye bağlı şekilde olduğunu ve yanındaki boş tabancalı ölü adamı sorarlar. Open Subtitles سوف يسألون عن وجودك هنا معي وانت مربوط على الكرسي بجانب جثة رجل ميت معه مـُـسدس
    Teorik fizikçiler her zaman "neden" sorusunu sorarlar. TED علماء الفيزياء النظرية دائما يسألون "لماذا؟".
    Erkekler her zaman neden diye sorarlar. Open Subtitles الرجال دائماً ما يسألون عن السبب
    Deneyimlerime danayanaraak diyebilirim ki, avukatlar yanlış soruyu sadece doğru cevabı almak istemediklerinde sorarlar. Open Subtitles ومن خبرتي فإن المحامون يسألون الأسئلة الخاطئة... عندما لا يريدون الإجابة الصحيحة.
    Onlar çok soru sorarlar. Open Subtitles انهم يسألون الكثير من الأسئلة؟
    Önce vurup sonra soru sorarlar. Open Subtitles , سيقضوا علينا أولاً ثم يسألون بعد ذلك
    Ya da sorarlar ve elimizde bir şey gösteremeyiz. Open Subtitles . او انهم قد يسألون ونحن لانملكهم
    Gittiğimi söylersen neden gittiğimi sorarlar. Open Subtitles إنّ أخبرتيهم، سيسألون عن السبب.
    Aksi takdirde nereden bildiğimizi ve kim olduğumuzu sorarlar. Open Subtitles لأنهم سيسألون عن كيف نعلم وعن من نكون
    Çünkü kaçınılmaz olarak sorarlar, Open Subtitles في نهاية المطاف سيسألون "كيف هو شعور تمثيلكِ لوحوش؟
    Bunu bana çok sorarlar. Open Subtitles أتعلم، كثير من الناس يسألونني هذا السؤال
    Soldadolar önce vurur, sonra soru sorarlar. Open Subtitles جنود الأمة يطلقون النار أولاً ثم يطرحون الأسئلة بعدها.
    Buraya gelirler, banyoda ölü bir fahişe bulurlar ve bize, ne olduğunu sorarlar. Open Subtitles سيصعدوا إلى هنا ليجدوا جثة هذه العاهرة فى الحمام ثم سيعودون لسؤالنا ماذا حدث؟
    O zaman insanlar neden ellerimiz olmadan etrafta dolaştığımızı sorarlar. Open Subtitles و بعدها سيتسائل الناس عن سبب جرينا بالأرجاء من دون يدين ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more