"sorduğumda" - Translation from Turkish to Arabic

    • سألتك
        
    • سألته
        
    • سألت
        
    • سألتها
        
    • سألتُ
        
    • سألتكِ
        
    • سالته
        
    • سالتها
        
    • أسألها
        
    • سئل
        
    • سألتهم
        
    • سألتُه
        
    • وسألت
        
    • عندما طلبت
        
    • عندما أسألك
        
    Eğer yarın "hâla sende mi" diye sorduğumda "hayır" dersen... gerçekten üzüleceğim. Open Subtitles لو سألتك غداً لو انها لازالت معكِ وقلتِ لا سوف أُجرح حقاً
    Sana karını sorduğumda ne kadar kızdığını hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر كم كنت غاضبا عندما سألتك عن زوجتك ؟
    Ve şunu dinle, görünmeden nasıl olup da cesedi o dükkana taşıdığını sorduğumda, Open Subtitles واسمعي هذا.. عندما سألته كيف نقل الجثة عبر الطابق بدون أن يراه احد
    Ama ona arkadaşını öldürüp öldürmediğini sorduğumda, pişmanlık belirtisi gösterdi. Open Subtitles لكن حينما سألته إن كان قتل صديقه ، فومض ندماً.
    Bu deneyimi tasarlayan hanıma bunu nasıl sağladığını sorduğumda, cevabı çok basitti '' Komik bir peruğun gücünü asla küçümsemeyin.'' TED و عندما سألت النسوة التي صممت هذه التجربة لماذا نجحت التجربة قالت ببساطة لا تقلل من أهمية الشعر المستعار
    Sonra kamp yönetimine kamptaki 330.000 insandan kaçının kampta doğduğunu sorduğumda, bana şu cevabı verdiler: 100.000. TED وبعدها حين سألت إدارة المخيم كم شخصا من بين 330000 شخص في المخيم ولدوا هناك، أعطوني الجواب: 100000.
    Ona ne iş yaptığını sorduğumda bana gözden düşürme hikâyesi hazırladığını söyledi. Open Subtitles سألتها عن الذي تقوم به, وأخبرتني أنها تقوم بما تسميه مقالة تحطيمية.
    Sana son sorduğumda yüksek sesle "hayır" demiştin. Open Subtitles حَسناً، آخر مَرّة سألتك ذلك السؤالِ، قلت لا ،وقلتها بصوت عال وواضح
    Sana ne olduğunu sorduğumda, bana... babanın ölümünü yeniden yaşadığını söyledin. Open Subtitles عندما سألتك عم ما يحدث، قلت أنك كنت تعيد مشاهد وفاة والدك
    Buraya nasıl gönderildiğini sorduğumda, cevap vermekten kaçındın. Open Subtitles كونى محددة عندما سألتك عن كيف حصلت علي وظيفتك هنا لم تجبني
    Ama spor eğitimindeki hedeflerini sorduğumda adam daha da tuhaflaştı. Open Subtitles لكن عندما سألته عن اهدافه اللياقية الشخصية اصبح اكثر غرابة
    Bu arada, ona boşanma olasılığını sorduğumda, 0 öldüğündan oldukça emin olduğunu söyledi. TED وعلى سبيل الذكر، لمّا سألته عن إمكانية طلاقه شخصيّا، قال أنه متأكدٌ تماما بأنها صفر بالمائة.
    Ona bu sorunun çözümünün ne olabileceğini sorduğumda, cevap oldukça şaşırtıcıydı. TED عندما سألته عن ماذا قد يكون الحل للمشكلة، كانت الإجابة مدهشة نوعًا ما.
    Ama Simon'a Amerikan rüyasına ulaşıp ulaşamadığını sorduğumda cevap vermesi biraz zaman aldı. TED لكن عندما سألت سيمون إن كان قد حقق الحلم الأمريكي، استغرقه الأمر بعض الوقت حتى يرد.
    Sanghamitra'ya " Nasıl İngiliz edebiyatından... ...HIV/AIDS hastalığına geçiş yaptın? "... ...diye sorduğumda... TED عندما سألت "سانجاميترا", "كيف أنتقلت من الإهتمام بالآدب الإنجليزي لمرض نقص المناعة/ الأيدز؟"
    Bu terimin anlamını sorduğumda neredeyse bir saat ayırıp küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde eksiksiz ve dikkatli bir açıklama yapmıştı. TED وعندما سألتها عن معنى هذه العبارة، قضت ما يقارب الساعة تعطيني شرحًا مفصلاً يمكن لطفل صغير استيعابه.
    Daha sonra yalan söyleyene sorduğumda, doğru söyleyenin yalan söylediğini söyleyecek. Open Subtitles و إذا سألتُ الذي يكذب فـ سيكذب عن الذي تقولهُ الحقيقة وسوف تكون في الواقع كذبه
    Sana altı numaralı odada birinin olup olmadığını sorduğumda bana hayır dedin. Open Subtitles عندما سألتكِ هل كانَ هناكَ أحد في الغرفة السادسة ،،، فقلتِ لا
    Ona nereye gittiğini sorduğumda sevgilin dedi ki, "Neptün'e" ve yarın dönecek. Open Subtitles سالته الى اين هو ذاهب قال انه ذاهب الى" نبتون" وسيعود غدا
    Yıllar sonra ona sorduğumda ve, evet, o sinyaldi. Open Subtitles سالتها عنه بعد مرور سنوات ونعم, تلك هي كانت الاشارة
    Bak,dosyaları aldığım yere geri koyacağım, eğer sorduğumda Ryan meselesini inkar ederse, ozaman yalanları devam edecek demektir. Open Subtitles اسمع, سأرجع الملف حيث وجدته و اذا أنكرت هذا الأمر عندما أسألها عن رايان عندها سنعرف أنها تكذب
    Yemeğini iştahla yiyen bu adama nasıl tadını çıkarabildiğini sorduğumda... Open Subtitles عندما سئل ل الرجل مع القلبية شهية لماذا كان يتمتع بها وجبة,
    Hem sorduğumda o ismi hiç duymadıklarını söylediler. Open Subtitles وأيضاً عندما سألتهم قالوا بانهم لم يسمعوا عنها
    Aaron'ın kim olduğunu sorduğumda yangın çıkmışçasına kendini dışarı attı. Open Subtitles وعندما سألتُه مَن يكون، فرّ مِن هنا وكأنّ الغرفة كانت تشتعل
    Gösterdiğimde ve görüntü biter bitmez ne düşündüklerini, akıllarında ne kaldığını sorduğumda, fikir değiştirdiler. TED وسألت مباشرة بعد انتهاء عرضها، عن رأيهم فيها، وعن اللقطات التي علقت بأذهانهم، غيروها.
    Ama sorduğumda güldüler sadece. Open Subtitles لكنهم ضحكوا عليّ عندما طلبت منهم العمل في هذا المجال
    Bir soru sorduğumda cevap almak isterim, anladın mı? Open Subtitles تعلم أنني عندما أسألك سؤلاً أتوقع منك إجابة , حسناً ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more