sorgu için benimle gel. | Open Subtitles | التدخل في عمل مسؤول شرطة تعال معي للإستجواب |
Bir keresinde polis beni sorgu için alıp götürmüştü ancak daha sonra kimse için bir tehdit unsuru oluşturmadığım için serbest bıraktılar özellikle de kendime karşı tehdit içermediğim için. | Open Subtitles | أخذتني الشرطة ذات مرة للإستجواب ولكن أطلقوا سراحي عندما قرروا أني لا أشكّل تهديداً إلى أي أحد غير نفسي |
Herifi sorgu için içeri aldırmalıymışım. | Open Subtitles | كنت اعرف اني يجب ان آخذه للإستجواب |
Güzel. sorgu için bir video birimi hazırlayın. | Open Subtitles | حسنا ، دعنا نجهز الوحدة المتنقلة للفيديو للاستجواب |
Fil 5, batı girişinde çıkınca... - ...çocuğu sorgu için alın. | Open Subtitles | العنصر 5، أحضر ذلك الفتى من المدخل الغربي للاستجواب |
sorgu için birini yollarım. Teri'yi buraya getir. | Open Subtitles | خذه الى العياده و سأرسل شخص ما لاستجوابه و احضر "تيرى" الى هنا |
Elleri bağlı şekilde, sorgu için bakanlığa getirilecektir.. | Open Subtitles | الآن أجرّده من رتبته وعمله، ثم سيمثُل للتحقيق. |
- sorgu için tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتجزه من أجل التحقيق. |
Kontak kişisini sorgu için getiririz. | Open Subtitles | ونجلب هؤلاء الاشخاص للإستجواب. |
Ama sorgu için güvenliğe götürmek zorundayım. | Open Subtitles | لكن يجب أن آخذكِ إلى الأمن للإستجواب. |
Pekâlâ, çocuklar. Onu sorgu için burada tutalım, lütfen. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق ، لنأخده للإستجواب |
Başsavcılık beni sorgu için götürdü. | Open Subtitles | مكتب المدعي العام أخذني للإستجواب |
Çapraz sorgu için birilerini işe alalım, bakalım idare edebilecek mi? | Open Subtitles | إستئجار أحدٌ للإستجواب ( كاري )؛ إذا كان بإمكانِه فعل ذلك |
İleride detaylı sorgu için hazır ol. | Open Subtitles | استعد للقدوم للإستجواب لاحقاً |
Evdeler. sorgu için arkadaşlarını getiriyoruz. | Open Subtitles | انهما في المنزل سنجلب اصدقائها للاستجواب |
sorgu için bekletmişler. Doğru cevaplar vermiş. | Open Subtitles | لقد خضع للاستجواب وكل إجاباته صائبة |
Calder Michaels, Oliver Li'yi sorgu için getirdim. | Open Subtitles | "كالدر مايكلز" يقدّم "اوليفر لي" للاستجواب |
Bu sabah sorgu için gelmeye razı oldu fakat ağzından bir laf alacağımız konusunda şüpheliyim. | Open Subtitles | وافق على المجيئ للاستجواب صباح اليوم، ولكنّي... -أشكّ في أن نستخرج منه شيئاً، حسن |
sorgu için ailesinin rızasını alın. | Open Subtitles | -احصل على موافقة من أحد ذويه لاستجوابه |
Elleri bağlı şekilde, sorgu için bakanlığa getirilecektir.. | Open Subtitles | الآن أجرّده من رتبته وعمله، ثم سيمثُل للتحقيق. |
- sorgu için tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتجزه من أجل التحقيق. |
Yarın onu sanık kürsüsüne oturtuyorum ve onu çapraz sorgu için hazırlamak istiyorum. | Open Subtitles | سوف اضعها على منصة الشهود غدا واريد ان اجعلها جاهزة للأستجواب |
Bakalım Moran'ı sorgu için getirtebilecek miyiz. | Open Subtitles | انظري لو كان بمقدورنا جلب (موران) لإجراء مُقابلة معه. |